Okullardaki vaka durumuna ilişkin ne İl Sağlık Müdürlüğünden ne de İl Milli Eğitim Müdürlüğünden bilgi alamadıklarını belirten Şimşek, “Kentte onlarca öğretmenin salgına yakalandığını üye arkadaşların verdiği bilgilerle öğrendik. Yetkililerin Pandemi’ye ilişkin yükümlülüklerinin üstünü örtmek için vakaları gizledikleri açıktır. Sorumluluklarını gizlemek için böylesi bir yola başvurduklarını belirtmek isteriz. Okullarda bulaşı oranının yüksek olduğu herkesin malumudur. Bu süreçte kentteki bazı okulların da karantinaya alındığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Pandemi’de eğitimde fırsat eşitsizliğinin arttığı eğitim emekçilerin ortak tespitidir. Tam kapanma bittikten sonra yüz yüze eğitime geçilecek, yüz yüze eğitim olabilmesi için bazı şartların olması gerekir. Bunların başında öğretmenlerin ve eğitim bileşenlerinin aşılanması geliyor. Eğitimcilerin büyük çoğunluğu hâlâ aşılanmadı. Yüz yüze eğitime geçilecekse de öğrenci ve öğretmenlere de Covid-19 testi yapılmalıdır. Tedbirlerin alınmaması durumunda kentte, eğitim ve diğer alanlarda sürecin daha da kötüye gideceğini hatırlatmak isteriz.
‘UYARILAR MASADA KALIYOR’
Ekonomi ve sağlıktan sonra Pandemi’den en çok etkilenen alanın eğitim olduğunu söyleyebiliriz. Eğitim alanı toplumun geleceğidir. Lütfen, yapılan uyarıları birlikte hayata geçirelim. Tüm uyarılarımıza rağmen ne İl Milli Eğitim ne de İl Sağlık Müdürlüğü bizleri bu süreçlere dahil etmedi. Oluşturulan ortak platformlar yok maalesef. Biz de bu işin bir tarafıyız. Yaptığımız tüm önlem ve uyarılar masada kalıyor. Sorunlarımızı, bilim ve ortak akılla çözmeliyiz. Tüm uyarılara rağmen yaşanacak olumsuz bir durumdan yetkililerin sorumlu olacağını belirtmek isteriz. Kentteki, yetkili devlet kurumları bu durumdan sorumlu olacaktır. Vatandaşlar ellerinden geldikçe önlem alıyor. Yurttaşlar, yaşam hakkının yanında ekmek derdindeler. Yurttaşlar, Pandemi’den ölmeyecek ama neredeyse açlıktan ve yokluktan hayatını kaybedecek. Bunun sorumlusu vatandaşlar değil bizleri yönetenlerdir. Şartlar böyle devam ederlerse üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyiz, ama böylesi bir süreçte bunları yaşamak ve yaşatmak istemiyoruz. Eğitim ve yaşam hakkı çok çok önemlidir. Ama bizleri buna mecbur bırakmasınlar. Tüm eğitim emekçilerinin sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının yaratılması, öğrencilerimizin sağlıklı ve güvenli eğitim hakkı ile toplumsal sağlığın korunması için mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.