~~Söyleşi, Üniversitenin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlardı. Söyleşi’de konuşan Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, öğrencilere şöyle seslendi; “Batman Üniversitesi olarak sizlerin kariyer gelişimlerinizi önemsiyoruz, bu sebeple Türkiye’de alanlarında söz sahibi olan akademisyenleri sizlere rehberlik etmeleri için söyleşilerimize davet ederek konuk ediyoruz. Bugün Türkiye’nin Doğu Akideniz politikasını Prof. Dr. Ferhat Pirinççi sizler için yorumlayacak ve sizlere rehberlik edecek. Kendisine şimdiden teşekkür ediyorum.” Ardından söz alan Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, bu söyleşiye katılmasının kendisi için iki noktada çok anlamlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, “İlki, 18 yaşına kadar Batman’da yetişmiş olmam dolayısı ile aynı coğrafyada, aynı ilin içinde ve Batman Üniversitesi kurulmadan önce yüksekokul halini bilen birisi olarak, o sokaklarda yaşayan dolaşan birisi olarak ayrıca anlamlı. İkincisi: İdris hocam ile aramızda ilişki. İdris hoca ile hem komşu, hem arkadaş, hem meslektaş olmam. Zaman içerisinde akademik çalışmaları birlikte yapan, sürekli görüşen iki meslektaşız. İdris hocayı tekrar tebrik ediyorum, Batman Üniversitesi Rektörü olarak, çalışmalarında muvaffakiyetler diliyorum. Eminin ki Batman’ı üniversite olarak çok farklı yerlere taşıyacaktır.” dedi.
‘TÜRKİYE MÜCADELEYİ 3 BOYUTTA ELE ALIYOR’
Söyleşide konuşan Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Türkiye olarak dış ve güvenlik politikalarında hızlı bir dönüşüm yaşamakta olduklarını belirterek, “2020 yılı baş döndürücü gelişlere sahne oldu. 2019 yılı sonunda Libya ile yapmış olduğumuz deniz yetki alanı muhtırası ve beraberinde ikili askeri işbirliğine yönelik muhtıra oyun değiştirici bir olay oldu” dedi. Türkiye’nin Doğu Akdeniz'deki mücadelesini üç boyutta ele aldığını ifade eden Prof. Dr. Pirinççi, birinci boyutta; deniz sınırları. Deniz yetki alanları da olarak ifade edilen kıta sahanlığı münhasır ekonomik bölge gibi alanları, ikinci boyutta; enerji rekabetini, üçüncü boyutta da bunların hepsinden daha geniş kapsamlı, bölgesel ve küresel güç mücadelesi olarak ele aldığını söyledi. Bölgesel ve küresel güç mücadelesinin ne deniz sınırları ne de enerji rekabeti ile sınırlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Pirinççi, şöyle devam etti; “Bundan çok daha geniş, tamamını neredeyse kapsayan bir alanda kendisini göstermektedir. Deniz sınırları dediğimizde indirgemeci yaklaşım konuya yaklaşılmaktadır. Sanki Doğu Akdeniz’i Türkiye ile Yunanistan arasında sıkıştırma anlayışı söz konusu. Oysa haritayı göz önüne getirdiğinizde Yunanistan’ın doğu Akdeniz’e kıyısı 167 kilometre civarında 170 kilometre bile değil. Yunanistan’ın Doğu Akdeniz ile kıyıdaşlığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden daha az Türkiye ile karşılaştırdığımızda Türkiye’nin 1800 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi vardır.”
‘TÜRKİYE EN ETKİLİ AKTÖR’
Deniz sınırları rekabeti konusunda ikili bir ayrımın yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Pirinççi konuşmasını şöyle sürdürdü; “Asli aktörler ve tali aktörler. Asli aktörlerde Türkiye en etkili aktörlerden biri. İkinci en önemli asli aktör 1000 kilometre civarında kıyısı bulunan Mısır. Kıyı şeridinden bağımsız olarak Yunanistan da asli aktörler arasında yer alıyor. Çünkü Avrupa Birliği’ni kullanarak Türkiye’nin etkisini sınırlandırma girişimleri Yunanistan’ı da aktörlerden biri yapıyor ve tabi ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi. Bakın mesela bugün Cenevre’de beşli görüşmeler var. İngiltere, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan dışişleri bakanları arasında görüşmeler var. Bu anlamda hem deniz sınırları rekabetinde hem de biraz sonra değineceğim diğer konularda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti asli unsurlardan bir tanesi. Tabi ki Avrupa Birliği bu anlamda önemli. Hafıza-i beşer nisyanla malumdur, unutur. 2020 yılında konuştuğumuz şeylerden bir tanesi de şuydu: Acaba Avrupa Birliği bize yaptırım kararı uygulayacak mı? Uygulamayacak mı? Neden uygulayacak, Türkiye, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi arasındaki deniz yetki sınırları uzlaşmazlığından kaynaklı. Bu anlamda Fransa da her ne kadar kıyısı olmasa da bu rekabetin içinde ve hatta Amerika da bu işin asli aktörlerinden.” Bir saat süren söyleşinin sonunda izleyicilerden gelen sorularım cevaplandırılması ile program sona erdi. Haber merkezi