Milletvekili İpekyüz, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, şunları belirtti; “MEB’e bağlı birimlerce hazırlanan 'Şehrimiz Diyarbakır' adlı seçmeli ders eğitim kitabı kentin 17 ilçesinde bulunan ilkokullarda okutulmak üzere basılmıştır. Ne var ki bölgede nüfusunun büyük bir kısmı Kürt olmasına rağmen ‘Diyarbakır Ağzı ve Özellikleri’ adlı konu başlığında kentte konuşulan dilin Azerbaycan Bakü Türkçesine benzer olduğu ifade edilmiş ve kentin Azerbaycan Türkçesiyle olan ortak, şive, bağını sürdürdüğü kaydedilmiştir. Kitabın MEB tarafından onaylanmasının ardından, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü söz konusu kitabın okullarda okutulması için kaymakamlara yazı göndermiştir. Ayrıca başta Kürtler olmak üzere Ortadoğu’da birçok halk tarafından binlerce yıldır kutlana gelen Newroz bayramı geleneği Orta Asya’dan gelen köklü bir gelenek olarak ifade edilmiştir. Ayrıca Newroz bayramının, şehirde ve bölgede hiç kutlanılmayan bir format olmasına rağmen, yumurta tokuşturma ve yemek dağıtma gibi etkinliklerle kutlandığı ifade edilmiştir. Kitapta yer alan ‘Şehrin Riskleri’ adlı bölümde ise şehirde karşılaşılabilecek riskler içerisinde cinsel istismar da sayılmış, ‘Şehir, fırsatlar sunduğu kadar bazı riskler de içerir. Doğal afetler, şiddet, madde bağımlılığı, trafik kazaları, cinsel istismar şehirde karşılaşılabilecek risklerden bazılarıdır’ denilmiştir. Bu bağlamda; Bölgede yoğunluklu olarak konuşulan dil olan Kürtçe ile Azeri/Bakü Türkçesi arasında ne tür benzerlikler vardır, bu konuda Bakanlığınızın bir çalışması olmuş mudur? Bölgede yaşayan en büyük etnik grup olan Kürtlere ve Kürtçe’ye dair tek bir ifadenin yer almamasının sebebi nedir? Kitapta yer alan ‘Şehrin Riskleri’ adlı bölümde şehirde karşılaşılabilecek riskler içerisinde cinsel istismarın sayılmasının sebebi nedir?”