Polat, “Bizim zalimi ve zulmünü ve vahşeti anlamamız için gerçekten zalim ve zülüm kavramının ne anlama geldiğini, onun taşıdığı anlam bütünlüğünü görmemiz lazım. Zalimler için renk, ırk, mezhep ve inanç ayrımı yoktur. Hakkı elinden alınmış, hukuku gasp edilmiş, Allah'ın kendisine vermiş olduğu yaşam hakkı, mal edinme hakkı, neslini ve namusunu koruma hakkı birileri tarafından ipotek altına alınmak isteniyorsa ve birileri tarafından bu hak yok sayılıyorsa o kişi de mazlumdur” dedi. Halepçe katliamının tarihte yapılan en vahşeti katliamlardan olduğunu ifade eden Polat, insanların yaşlı, genç, kadın ve çocuk demeden katledildiğini belirterek, “Katliamın daha büyük olması için kimyasal gaza, elma kokusu yayması için elma aromasını katarak, yarına umudu olan çocukların dışarıya çıkıp ölmeleri için böyle korkunç bir yönteme başvuruldu. , Halepçe'de bulunan çocuklar dışarı çıkıp elma kokusuyla ölümün kendilerine sunulduğunu bilmeden hayattan koparıldılar. Bu katliam 16 Mart 1988 tarihinde , uçaklardan atılan kimyasal gazlarla bombalanmış, bölgenin Müslüman Kürt halkı kadın yaşlı çocuk bebek demeden Hardal ve Sarin gazlarıyla katledilmişlerdir. Bu saldırıda en az beş bin masum insan zehirlenerek ölürken, yaklaşık olarak on binlerce insan da yaralanmıştır. Bu saldırı sonucu binlerce hayvan telef olmuştur. Binlerce insan topraklarını terk etmek zorunda kalmıştır. Bu gün dahi kimyasal gazların etkisi devam etmekte, Halepçe'de bazı çocuklar sakat doğmaktadır” diye konuştu.