Lütfen bekleyin..
Binali Kartal, Mutlu Çelik, Ercan Koloğlu, Serdar Çakman ve Akın Göksu'dan sonra bu kez Trabzonspor'un efsanelerinden, eski Milli futbolcu İskender Eroğlu hocamız ile karşınızda olmanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz.
Efsanesi olduğu Trabzonspor'un yanı sıra Fenerbahçe, Çaykur Rizespor, Antalyaspor ve Konyaspor kulüplerinde başarıyla forma giyerek adından sıkça söz ettirdi. Mevki olarak sol bek oyuncusu olmasına hem sağ bek, hem de libero olarakta görev yapabilen ve sıkı bir markajcı stiline de sahip olan, gençliğimizin efsane futbolcusu, günümüzün ise en çok tercih edilen Teknik Direktörlerinden biri olan sevgili İskender Eroğlu'nun söyleşisiyle sizleri baş başa bırakıyorum.
* İskender Eroğlu kimdir?
- 1969 Trabzon doğumluyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Bir kızım bir de oğlum var.
* Futbola ne zaman ve nerede başladınız? Kendinize örnek olarak gördüğünüz isimler kimlerdi?
- Ben 4 yaşındayken ailece İstanbul'a taşınmamız nedeniyle futbola Beşiktaş'ın alt yapısında bulunan minik takımında başladım. Ardından Galatasaray'ın alt yapısına geçiş yapıp, ordan da Fenerbahçe'ye transfer olup, burada A takıma kadar yükselip ardındın da profesyonelliğe geçiş yaptım ve burada 4 tane de profesyonel maça çıktım.
* Yetişmenizde ve sizin Trabzonspor'un efsane isimlerinden biri olmanızda ve Milli takıma yükselmenize emeği ile vesile olan teknik adamlar kimlerdi?
- Beni ilk keşfeden Beşiktaş alt yapısından Naci Algı hocamdır. Anadolu Üsküdar maçında izlerken beni beğenip Beşiktaş'a almıştı. Ayrıca Fatih Terim, Yılmaz Vural ve Şenol Güneş hocalarımın da bende emeği çoktur.
* Beş yıl boyunca formasına giydiğiniz Antalyaspor yıllarınızdan söz eder misiniz? 1991-1992 sezonunda transfer olup, takımın vazgeçilmezi olmayı nasıl başardınız?
- Antalyaspor'da çok güzel günler yaşadım. Hatta bir anım da vardır. Adnan Dinçer hocam beni göndermek istedi. Fakat o daha sonra Galatasaray'dan Ahmet Akçan hocam geldi ve benimle görüşüp takımda kalacağımı söyledi ve böylece uzun süre Antalyaspor'da başarıyla görev yaparak şampiyonluk yaşadım. Zaten oradan da Trabzonspor'a transfer oldum.
* Antalyaspor forması altında unutamadığınız maçlar hangileridir? Sizi en mutlu eden ve üzen maçlarınız hangileri oldu?
- En çok beni mutlu eden Karşıyaka maçıdır. Zira bu maçta 90. dakika da attığım kafa golüyle galibiyeti getirmiştim. En çok üzüldüğüm maç ise, Muğlaspor maçımızdı ve ne yazık ki o maçta şampiyonluğu kaçırmıştık.
* Şehriniz Trabzonspor'a karşı oynarken neler hissederdiniz ve bir gün Trabzonspor'un efsanelerinden biri olacağınızı öngörüyor muydunuz?
- Trabzonspor'a karşı oynarken elbette heyecanlanıyordum. Sadece Trabzonspor'a karşı değil, aynı zamanda Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında da neredeyse aynı heyecanı yaşadım. Trabzonspor'daki Şota'ların ilk geldiği zamanlardı Şota'ya bire bir de oldukça başarılı maçlar çıkardım ve kendisiyle karşılıklı oynadığımız üç maçımızda da gol atmasına izin vermemiştim. İki tanesi 0-0 ve bir tanesi de 1-1'lik skorla bitmişti.
* Antalyaspor'daki son sezonunuzda şampiyonluğu kazanıp, ardından Trabzonspor'a transfer oldunuz. Antalyaspor'u başarıya taşıyan etkenler nelerdi bize bu başarının mimarlarından söz eder misiniz?
- Evet, Antalyaspor'da şampiyon olduk. Ahmet Akcan hocam geldiğinde ilk iş olarak kemik kadroyu koruması ve yapılan yerinde transferlerle çok iyi bir hava yakaladık. Yaşanan başarı oradaki arkadaşlığın da etkisi oldu elbette, fakat burada en büyük pay Galatasaray'dan gelmiş olan Teknik Direktörümüz Ahmet Akcan hocamızındı.
* Antalyaspor'da en iyi anlaştığınız futbolcular kimlerdi ve özellikle savunmada kiminle birlikte daha çok kendinizi iyi hissederdiniz?
- Genel anlamda herkesle anlaşırdım ama kalecimiz Adnan Karahan, Adnan Gülek, Abdülkerim Koç ve Ahmet Çelikhan en çok anlaşıp vakit geçirdiğim arkadaşlarımdı.
* Başarılı bir Antalyaspor kariyerinizin ardından memleketiniz olan Trabzonspor'a transfer oldunuz. Transfer süreciniz nasıl gelişti ve transfer teklifini aldığınızda neler hissettiniz?
- Trabzonspor'a transferim şöyle oldu. Antalyaspor'da oynarken devre arasında Trabzonspor'da yönetici olan Asbaşkan rahmetli Kenan İskender beni aramış ve Trabzonspor'a transfer etmek istediklerini söyledi. Ben de olur diyerek sözlü olarak yani prensip olarak anlaşma sağladık. Fakat liglerin bitmesine üç hafta kala Fenerbahçe yönetici rahmetli Serkan Acar’da beni arayıp transfer etmek istediklerini söylese de, ben ise cevaben Trabzonspor'a bir söz verdim ve aslen ailem de Trabzon'da yaşıyor diyerek kendilerine teşekkür edip söz vermiş olduğum şehrim olan Trabzonspor'a transfer oldum.
* Transfer olduğunuz Trabzonspor'da nasıl karşılandınız ve ilk günlerinizde kimler size daha çok kimler sıcak davranıp ilgilendi?
- Çok iyi karşılandım. O zaman çok iyi bir takım vardı ve Ogün, Abdullah, Ünal, Hami, Lemi, Tolunay ve Şota gibi milli oyuncular vardı. Antalyaspor'daki son dönemimde ben biraz kilo almıştım. Antalyaspor'da belli başlı bir yıldızken, neredeyse tamamı yıldızlardan oluşan bir Trabzonspor kadrosu vardı. Fakat buna rağmen herhangi bir sorun yaşamadım.
* Transfer olduğunuz Trabzonspor'da Teknik Direktör Şenol Güneş, Hamdi Aslan, Hami Mandıralı, Soner Boz, Ogün Temizkanoğlu, Lemi Çelik gibi Trabzonlu futbolcular vardı. Bir Trabzonlu olarak hemşeriniz olan bu yıldızlarla aynı takımda olmak nasıl bir duyguydu?
- Takımda Trabzonlu oyuncu sayısının fazlalığı takıma alışmamda olumlu yönde etkili oldu elbette. Çoğu kendini kanıtlamış olan birer yıldız futbolculardı. Oda arkadaşım ise Hami Mandıralı idi.
* Trabzonspor'a transfer olduğunuz 1995-1996 sezonunuzda, en son şampiyon olunan 1983-1984 sezonundan sonra ilk kez bu kadar şampiyonluğa yaklaşan bir takımınız vardı. Bu birlik ve beraberliği nasıl sağladınız ve bu başarıyı ortaya çıkartan etkenler nelerdi?
- 1995-96 sezonunda şampiyonluğa oynarken hepsi uzun zaman bir biriyle oynayan çoğu Milli olan futbolculardı. Çok kaliteli bir kadronun oluşu başarıyı getiren en büyük etkendi.
* 1995-1996 Sezonunda şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olan Trabzonspor, evinde ağırladığı maçta Fenerbahçe'ye mağlup olarak belki de o maçta rakibine şampiyonluğu kaptırıyordu. Son üç haftaya şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe'nin iki puan önünde giren Trabzonspor, evinde ve üstelik ilk yarısını 1-0 önde kapattığı maçta 1-2 mağlup olarak büyük avantaj kaybettiği bu maçta tam olarak neler yaşandı? Nasıl hazırlandınız, maçta neler oldu ve sonrasında neler yaşandı?
- Ya aslında biz şampiyonluğu o maçta değil de, iki hafta önce küme düşmesi kesinleşmiş olan Vanspor'a 0-1 kaybederek yitirdik. Gol kaçırma rekorunun kırıldı maçta, biz yaklaşık girmiş olduğumuz 30 pozisyonu değerlendiremezken, onlar ise geldikleri bir atakta sağ beklerinin attığı golle biz o gün şampiyonluğu kaybettik.
* Fenerbahçe’ye 1-2 kaybedilen bu maçta, Trabzonspor taraftarlarının şampiyonluk hasretinin de etkisi ve bu final niteliğinde maça aşırı yoğunlaşmasını nasıl değerlendireceksiniz. Şehirde yaratılan inanılmaz atmosfer ve coşku takım üzerinde herhangi bir baskıya sebebiyet verdi mi?
- Tabi o maçta Fenerbahçe'ye şampiyonluğu kaybedince çok üzüldük ve kahrolduk. Taraftarlarımız da öyle tabi. Bu maçtan sonra ise ne yazık ki iki taraftarımız bu kaybedişe katlanamayarak evlerinde canlarına kıydılar. Ben tekrardan kendi adıma onlardan özür diliyor, kendilerine Allah'tan rahmetler diliyorum.
* Şampiyonluk için son derece önemli olan ve Fenerbahçe ile oynanan maçta siz kadro da yoktunuz. Bunun nedenini bizimle paylaşır mısınız?
- Trabzonspor'a transfer olduğum sezonda ilk yılım genellikle yedek ağırlıklı başladım. O maçta da kadroda yoktum ama daha sonraki süreçlerde kaptığım formayı hiç bırakmayarak başarılı sezonlar geçirdim.
* Trabzonspor'da en iyi ve kötü oynadığınızı düşündüğünüz maçlarınız hangileriydi?
- En iyi oynadığım maçlar derbiler ve Kocaelispor maçlarıydı. En kötüsü UEFA Avrupa ligindeki Schalke 04'e karşı oynadığım maçtı.
* Bir savunma oyuncusu olmanıza rağmen oynadığınız kulüplerde birçok goller attınız. En çok beğendiğiniz ve sizi en çok mutlu eden golleriniz hangileriydi?
- Evet Trabzonspor'da bir çok gol attım. Unutamadığım gollerim ise 1996-97 sezonundaki Kocaelispor maçında röveşata ile attığım ve yılın golü seçilen bu golüme Türkiye Futbol Federasyonu ödül olarak Scoda marka araba hediye etmişti. Ayrıca bir sezon sonra yine Kocaelispor'a attığım röveşata ve henüz 3. dakikada Fenerbahçe'ye atmış olduğum gollerimi çok beğeniyorum.
* Trabzonspor'da birçok yıldız ile görev aldınız. Bizim için birlikte forma giydiğiniz oyunculardan kurulu bir 11 kurar mısınız?
- O zaman ki sistem daha çok 3-5-2'ydi. Bun göre kalede Nihat, sağ bek Lemi, sol bek Abdullah, üçlü stoperde ben, Ogün, Cengiz, orta sahada Ünal, Giorgi Nemsadze, Tolunay, Hami ve Şota.
* Herkes Trabzonspor'da jübilenizi beklerken, beklenmeyen bir anda sizi Konyaspor'da gördük. Bu transfer süreciniz nasıl gelişti ve uzun yıllar başarıyla hizmet ettiğiniz kulübümüzden ayrılırken neler hissettiniz?
- Tabi ki Trabzonspor'dan ayrılırken çok üzüldüm. Hatta pişmanlıklarım da oldu keşke ayrılmasıydım diye. Konyaspor'a transferim işim o dönem orda Teknik Direktör olan Yılmaz Vural hocanın yoğun ısrarlarını kıramayıp gitmiştim. Hatta gitmeden önce Pazar günü İstanbulspor maçımız vardı ve ben kadroda dahi vardım. Fakat Yılmaz Vural hoca tekrardan arayıp ısrar edince ben Cuma günü takımdan ayrılıp Konyaspor'a gittim.
* Konyaspor'dan ayrıldıktan sonra futbolu bırakıp antrenörlüğe başladınız. Bu işe başlarken kendinize idol olarak gördüğünüz veya aynı oyun felsefesini oynatmaya çalıştığınız teknik adamlar kimlerdi?
- Konyaspor'dan ayrıldıktan sonra hemen hocalığa başlamadım. Konyaspor kariyerimden sonra bir de Çin maceram olmuştu. Hatta Türkiye'den Çin'e giden ilk oyuncu bendim. Orda da birçok gol attım ve Çin'den geldikten futbolu bıraktım. Sonra da hemen hocalığa başlamayıp on yıllık bir ticaret hayatımdan sonra başladım.
* Teknik adamlığa hangi takımda başladınız? Şimdiye dek hangi takımlarda görev aldınız ve hedefinizde Trabzonspor'da teknik adamlık yapma hayaliniz ve hedefiniz var mı?
- Hocalığa şimdi adı Bucaspor FK'de yani Tirespor 1922'de başladım. Ondan sonra sırasıyla Düzcespor, Bergama Belediyespor, Muğlaspor, Diyarbekirspor tekrardan Düzcespor, Ağrıspor ve Cizrespor kulüplerinde görev aldım. Tabi kim istemez ki Trabzonspor’da teknik direktörlük yapmayı tabi ki isterim. Gönlüm tabi ki ister ama hayat bu neler gösterecek, ilerleyen zamanlarda her birlikte göreceğiz nasipse.
* Kaç milli maça çıktınız? Unutamadığınız maç hangisi ve Trabzonspor'un yerinde Beşiktaş, Galatasaray veya Fenerbahçe'de oynasaydınız daha çok forma şansı bulacağınıza inanıyor musunuz?
- Sayı konusuna gelince onu ancak Allah bilir. Ben toplamda 22 milli maçta forma giydim. Unutamadığım maç ise Romanya maçımızdır. Edirne'de oynadığımız ve 0-1 yenik düştüğümüz bu maçı 2-1 çevirmeyi başarmış ve ben de bu maçta da çok da iyi bir performans sergilemiştim.
* Röportajımızı kabul etmenizden ve sorularımıza vermiş olduğunuz samimi cevaplarınızdan ötürü teşekkür ederken, son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz ve Batman halkına ne gibi mesajlar vermek istersiniz?
- Asıl ben size ve gazetenize keyif dolu bu röportaj için teşekkür ederim. Batman halkına selamlarımı ve saygılarımı gönderiyorum ve inşallah nasipte varsa bir gün Batman Petrolspor'da görev almayı çok isterim.
