Sergi için beşinci kez Diyarbakır’a giden ve serginin açılacağı Keçi Burcu’nda ekibi ile inceleme yapan Güneştekin, Türkiye’nin son 100 yıllık hafızasını sorgulayan işlerin Diyarbakır’daki sergide yer alacağını belirterek, “Diyarbakır ülkenin bir hafıza odası gibi bir yer. Burada ciddi anılarım var, yaşadığım trajediler ve hikayeler var. Ülkeyi demokratik olarak iyileştirmek istiyorsak öncelikle hafızanın, ülkenin ‘hafıza odası’ dediğimiz Diyarbakır’ın içinin bir şekilde huzurla dolması ve onarılması gerek” dedi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde Mayıs ayının sonlarında tarihi Keçi Burcu’nda açılacak ‘Hafıza Odası’ sergisinin hazırlıklarını yerinde inceleyen Güneştekin, Medyascope’a konuştu. Diyarbakır’ın renkli ismi Xale Kemal ile birlikte Keçi Burcu’nda sohbet eden Güneştekin, Diyarbakır’da açacağı sergiye çok önem verdiğini söyledi.
‘100 YILLIK HAFIZAYI SORGULAYAN İŞLER OLACAK’
Son yıllarda en çok heyecan duyduğu sergilerden birinin Diyarbakır’da açılacağını söyleyen Ahmet Güneştekin, şöyle konuştu; “Yapmak istediğim şeyleri gelip mekanında görmek istiyorum. Tekrar bir dokuyu hissetmek istiyorum. Muhtemelen belki şehrin biraz hafızasını, aslında Türkiye’nin son 100 yıllık hafızasını sorgulayan işler burada yer alacak. Diyarbakır ülkenin bir hafıza odası gibi bir yer. Burada ciddi anılarım var, yaşadığım trajediler ve hikayeler var. Ülkeyi demokratik olarak iyileştirmek istiyorsak öncelikle hafızanın, ülkenin ‘hafıza odası’ dediğimiz Diyarbakır’ın içinin bir şekilde huzurla dolması ve onarılması gerek. Bir ülke geçmişi ile yüzleştiği zaman, özellikle karanlık günahları ile yüzleştiği zaman, o zaman hafıza odası onarılır. Biraz geçmiş ile yüzleşmemiz gerekir, bugünkü neslin özellikle sorgulayan ama bir nebze de olsa buranın yaşanmış trajedilerini, yaşanmış hikayelerini tarihini bilmeyen bir kuşağın da sanat yoluyla bazı şeyleri öğrenmesi ve bilmesi gerekir. O açıdan çok önemsiyorum, özellikle yapacağım enstalasyonlar, videolar ve ses enstalasyonları etkili olacaktır bu açıdan.”
‘GEÇMİŞ, BUGÜN VE GELECEK İLE YÜZLEŞECEĞİZ’
Güneştekin, Keçi Burcu’nun üstünün de serginin bir mekanı olacağını belirterek, “En çok heyecanlandığım işlerden biri de açık alanda yer alacak. Aslında geçmiş ile yüzleşeceğiz, bugün ile yüzleşeceğiz, aslında gelecek ile de yüzleşeceğiz. Çünkü bu şehir ve bu coğrafya bir anda iyileşmeyecek. Belki zaman alacak ama bizler görmesek de eninde sonunda bu ülkede yaşayan bizden sonraki kuşaklar güzel bir iklim yaşayacaklar” dedi.