Saldırının, toplumsal barış ve kardeşliği her zamankinden daha gür sesle dile getirmeye ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda yaşandığını belirten Nasıroğlu, “Yaşamını barış, demokrasi ve insan hakları savunuculuğuna adanmışlığıyla tanınan Diyarbakır Baro Başkanı Sayın Av. Tahir Elçi’nin Sur ilçesinde yine barış, sağduyu ve sükûnet çağrısı yapmak üzere basın açıklaması yaptığı sırada meydana gelen silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi, görev başındaki iki polis memurumuzun şehit düşmesi ve olayı izleyen bazı gazetecilerin de yaralanması bizleri de derinden üzmüştür. Şüphe yok ki bu alçakça saldırı, sadece sayın Tahir Elçi’ye değil, ülkemizin ve bölgemizin barış ve huzuruna karşı işlenmiş, sağduyuya, milletimizin birliğine ve bir arada yaşama iradesine karşı yapılmış bir suikasttır. Terörün her türlüsünü ve cana kasteden karanlık elleri lanetlerken, ülkemiz düşmanlarının menfur emellerine fırsat vermemek ve onları sevindirmemek için azami hassasiyet gösterilmeli ve herkesin ihlasla, can-ı gönülden barış ve kardeşliğimize sahip çıkması gerektiğini belirtmek istiyorum. Provokatif ve karanlık eylemlerle toplumu kışkırtmaya, kırdırtmaya ve yaşamı çekilmez hale getirmeyi amaçlayan karanlık odakların ekmeğine yağ sürmeyelim” diyerek sözlerine devam etti. Barışa ve demokrasiye yapılmış bu karanlık suikast tüm detayları ile incelenmeli, failleri bir an evvel bulunup adalete teslim edilmelidir. Halkımıza başsağlığı dileklerimizi sunuyor, Merhum Tahir Elçi'ye ve Şehitlerimize Cenab-ı Hakk'tan rahmet diler, kederli ailelerine, sevenlerine ve mesai arkadaşlarına sabırlar niyaz ediyorum. Ayrıca, olayda yaralanan tüm vatandaşlarımıza ve görevlerini başarıyla yapmaya çalışan gazetecilere acil şifalar diliyorum” dedi. Haber merkezi