Gercüş’teki bağlarında 20 yıldır arıcılık işiyle uğraşan Hüseyin Barlak, yaptığı bu zorlu işi anlattı. Son 20 yılın en bereketli ve güzel balını bu sene elde ettiklerini vurgulayan Barlak, Gercüş balının meşhur Anzer balıyla yarıştığını söyledi. Tek isteklerinin Gercüş balını marka yapmak olduğunu dile getiren Barlak, “Bu baldan insanların istifade etmelerini ve fayda görmelerini istiyoruz.” dedi.
Çoğu arıcının bu işi bilinçsizce yaptığını belirten Barlak, şu tavsiyelerde bulundu: “Arıcılar konvansiyonel denilen ilaçları kullanmamalıdırlar. Kimyasal maddelerin olmadığı, doğal ilaçlar kullanmalıdır. Arılara faydası olsa bile insan sağlığına zararlı olan ilaçlar arılara verilmemesi lazım. İnsanlara da arılara da zarar vermeyen ilaçlar kullanılmalıdır.”
Allah-u Teâlâ’nın, Kur’an-ı Kerim’de balı şifa olarak nitelendirdiğini hatırlatan Barlak, kimyasal ilaçların arılara verilmesiyle insanlara şifa yerine zarar verileceğini, bu yüzden üreticilerin Allah ve insanların yanında mesul olacağını kaydetti. Polenin, çiçek, gül ve bitkilerden arılar tarafından toplanan toz olduğu anımsatan Barlak, “Arılar polenle beslenip yavrularını besleyip neslini devam ettiriyor.” dedi. Polenin insanlara çok faydalı olduğuna dikkat çeken Barlak, “Özellikle küçük çocukların büyüyüp gelişmelerine faydalıdır. Ayrıca insanın sağlığı için de çok faydası vardır. Bazı insanlara ise alerji yaptığından belki zararlı olabilir.” ifadelerini kullandı.
ARI SÜTÜ TOPLUYORLAR
Bal arılarından arı sütü elde ettiklerini ve bunun çok faydasının olduğunu belirten Barlak, arı sütünü şu ana kadar ticari niyetle toplamadıklarını ifade etti. Barlak, “Arı sütü az olduğundan dolayı, eş ve dostların hastalarına veriyorduk. İnşallah ilerde arı sütünü de alır ticaretini yaparız” dedi. Arı sütü dışında propolis de ürettiklerini ve bunun da arı sütü gibi faydasının çok olduğunu ifade eden Barlak, “Propolis (bitkisel besin desteği) kanser ve diğer hastalıklara faydalıdır. Ayrıca ölü arıların da insanlara faydası çoktur. Ölü arılar kurutularak toz haline getirilir, balın içinde felçli ve romatizmalı insanların vücutlarına sürülürse faydası çok olur.” şeklinde konuştu. Sahte balın alınmaması uyarısında bulunan Barlak, devamında şöyle dedi: “Bir tüketici hakiki balın nasıl olduğunu kolay kolay bilemez. Hakiki balın kesin olarak bilinmesi için laboratuvar ortamı, arı sahibi, yakmakla, gözetlemek ve tadına bakma yöntemleriyle belki biraz anlaşılır. Balın hakiki veya sahte olduğu bilinmediğinden güvenilir ve tanıdıklarından bal alınması tavsiyemizdir. Balın mevsimi bahardan sonbahara kadardır. Bitki örtüsünde nektar kalmayıncaya kadar Ekim ayı sonlarına doğru devam ediyor. Ekim ayından sonrada üretilen ballar piyasaya sunuluyor. Bu mevsimde de arılar kendilerini soğuklardan muhafaza ediyorlar. Onun için pek bir üretim yapılamıyor.” Bal üretiminde geçen sene arıların veriminin az olduğunu ancak bu sene verimin çok iyi olduğunu dile getiren Barlak, “Geçen sene arılarımızın balı az olduğundan arımızın yüzde 70’i öldü. Bu sene arılarımızdan çok verim aldım. Balın kilosunu 100 TL’ye satıyoruz. Bize faydası olduğu gibi alıcılarımıza da faydamız olsun istiyoruz.” diye konuştu.
Lütfen bekleyin..
