Batman’da kışı geçiren göçerlerin bu yılki yolculuğu önceki yıllardan daha da ağır ilerliyor. Aylar süren göç yolculuğunda en ağır yükü ise kadınlar çekiyor. Göç yolculuğunun kadınlar için her yönü ile daha da zorlu geçtiğini belirten Rabia Bulut, “Bazen iki saat te olsa şehre gidiyoruz, ama ona da ailemiz izin verirse. Sabahın erken saatlerinde kalkıyoruz. Önce ekmek yapıyoruz sacın üzerinde. Ardından kahvaltı hazırlıyoruz. Daha sonra sofrayı topladık demeden, çadırı toplayıp atlara yüklüyoruz. Biraz yol aldık gidiyoruz derken, çadırı yeniden kuruyoruz. Sabahtan akşama kadar çalışmadığımız bir an olmuyor. Erkekler ise ne yapıyor sadece hayvanlara bakıyor” dedi. Erkeklerin iş yaptığını, ama işin esas yükünün yolculukta kadınlarda olduğunu dile getiren Halime Görsen ise, “İnsan buralarda yaşayamaz. Zordur. Buralarda hiçbir şey yok. Zozanlar‘da su var, ırmak var, yeşillik var yani canın ne isterse var. Yolda zaten çile üstüne çile çekiyoruz. Bu da bizim işimiz” diye konuştu.