KGK mesajında, Atatürk'ü kelimelerle anlatmanın çok güç olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "Milletimizin en karanlık günlerinde bile asla umutsuzluğa kapılmayarak 'Milli Mücadele' ruhunu ulusumuza aşıladı. Emperyalist güçlere ve işgal kuvvetlerine diz çöktürerek tarihin yazgısını değiştirdi. Dönemin İngiltere Başbakanı Winston Churchill'in, Atatürk'ün vefatının ardından dile getirdiği 'Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu’nu yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O’nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye’nin Ata’sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir' şeklindeki sözü, günümüzdeki Atatürk düşmanları tarafından iyi okunmalıdır. Yaşadığı çağı aşarak geleceğe ışık tutan, yüzyıla değil, bin yıla damgasını vuran Büyük Önder Atatürk, sonsuza dek kalbimizde yaşayacak, ilke ve devrimleri ülkemizin geleceğine yön vermeye devam edecektir. Türk milletinin önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, dahi asker ve büyük devlet adamı, bütün dünyanın gıpta ettiği lider, ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 82’inci yıldönümünde saygı, şükran, özlem, minnet ve rahmetle anıyoruz. Ulu Önder Atatürk'ün, 5 Şubat 1924'te İzmir'de gazetecilere söylediği 'Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır' mesajını unutmadık. Bizler ki, her türlü ahval ve şerait içinde dahi vazifemizin, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmak olduğunu ve muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu biliyoruz. Ne mutlu Türk’üm diyene!"