Safra kesesi karaciğerin ürettiği yağ moleküllerinin sindirilmesinde görev yapan safra sıvısının depolanmasını sağlayan önemli bir organdır. Depo edilen safra sıvısı bağırsaklardan gelen sinirsel uyartının sonucunda uyarılır ve safra kanalı yardımı ile ince bağırsaklara boşaltılır. Eğer bu organda herhangi bir nedene bağlı olarak iltihaplanma görülür ise kolesistit olarak adlandırılan safra kesesi iltihabı ortaya çıkar. Kolesistit hastalığı nedir, belirtileri ve tedavisi nasıldır şeklindeki soruların cevabı için yazımızın devamını okuyabilir, bilgi sahibi olabilirsiniz.
Kolesistit tıbbi literatürde safra kesesi iltihabı olarak adlandırılmaktadır. Hastalık safra kesesinin bulunduğu konumda ödem ve hassasiyet ile karakterize bir hastalıktır. Safra kesesinin iltihabı sonucunda zamanla kan damarları ve lenf kanalları tıkanır, safra kesesinde doku ölümü ve delinme ortaya çıkar. Eğer safra kesesinin iltihabı safra kesesindeki taşlara bağlı olarak görülmüş ise bu klinik tablo taşlı kolesistit olarak adlandırılmaktadır.
Kolesistit altta yatan nedenlerine göre akut veya kronik şekilde görülebilmektedir. Akut safra kesesi iltihapları ani bir şekilde ortaya çıkarken kronik safra kesesi iltihabı ise uzun süren bir süreçte ortaya çıkmaktadır. Akut kolesistit genellikle giderek kötüleşen şiddetli ağrı atakları şeklinde başlar. Hastaların yaklaşık %60-70’i önceden kendiliğinden düzelen hafif ataklar geçirdiklerini bildirmektedirler.
Kolesistitin Belirtileri Nelerdir ?
Kolesistit altta yatan nedenlere göre kısa süre içerisinde ataklar halinde semptomlar gösterebildiği gibi uzun vadede hiçbir belirti ve bulgu göstermeden de devam edebilmektedir.
Safra kesesi iltihabı yaşayan kişilerde semptomlar genellikle yemek yedikten sonra ortaya çıkmaktadır. Özellikle yağ oranı yüksek besinler ile beslendikten sonra şiddetli semptomlar ortaya çıkmaya başlamaktadır. Oluşan semptomların en belirgin özelliği safra kesesinin bulunduğu konuma yakın bölgelerde sıkıştırıcı tarzda yaşanan ağrılardır.
Yaşanan bu ağrıların süresi altta yatan nedenlere göre değişiklik gösterebilmektedir. Bunun yanı sıra safra kesesi iltihaplarında şu belirtiler de görülebilmektedir;
1. Hastalarda bölgesel ağrıya eşlik eden yüksek ateş
2. Mide bulantısı
3. Kusma
4. Karın bölgesinde hassasiyet
5. İştah kaybı
6. Altta yatan nedene göre kabızlık veya ishal
7. Sarılık gibi belirtiler safra kesesi iltihaplarında yaygın bir şekilde görülmektedir.
Kolesistitin Nedenleri Nelerdir ?
Kolesistit yani bilinen diğer adı ile safra kesesi iltihapları birçok nedene bağlı olarak görülebilen bir durumdur. Ancak bilinen en önemli neden safra kesesi kanallarında oluşan taşlardır. Safra kesesi kanallarında oluşan taşlar zamanla safra kesesi içerisindeki basıncı arttırır ve safra sıvısının on iki parmak bağırsağına (ince bağırsağın başı) dökülmesine engel olur. Zamanla safra kanallarında biriken safra salgısı iltihap oluşumuna neden olur ve safra kesesi iltihabına (kolesistit) neden olur.
Bunun yanı sıra safra kanallarında ortaya çıkan tümör oluşumları, bakteriyel ve viral hastalıklar, şeker hastalığı ve safra kanallarını tıkayan diğer faktörler yaygın bir şekilde safra kesesinin iltihaplanmasına neden olmaktadır.
Kolesistitin Tedavisi Nasıldır ?
Kolesistit tedavisi planlanırken var olan iltihabı önlemeye ve safra kesesini kurtararak tekrar iltihaplanmasını engellemeye yönelik tedaviler planlanır. Bunun için de kolesistitin kesin tanısının konulması gerekmektedir. Kesin tedaviyi koyabilmek için de kan testleri, radyolojik incelemeler ve diğer muayene yöntemleri ile hastaların safra keselerinin iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Safra kesesi iltihabının kesin tanısı konulduktan sonra öncelikle safra kesesindeki iltihapları ortadan kaldırmak amacıyla tedaviler uygulanmaya başlar. Bu süreç boyunca birçok hastanın hastaneye yatış yaptırılması gerekmektedir. Çünkü iltihap çevre doku ve organlara yayılabilir, sepsis riskini ortaya çıkarabilir.
Hastalar kliniğe yatış yaptırıldıktan sonra kolesistit hastalığının tedavisi için öncelikle hastaların ağızdan beslenmeleri engellenir. Yani hasta katı ve sıvı hiçbir şekilde beslenmez. Bunun amacı karaciğerin safra salgısını salgılamasının önlenmesi ve oluşan iltihabın önüne geçilmesidir. Ancak bu süreçte hastalarda sıvı alımı gerçekleşmediği için dehidratasyon riski ortaya çıkacağından damar yolu ile sıvı takviyesinin yapılması gerekmektedir. Ayrıca hastalara yaşanan ağrı ve hassasiyet için ağrı kesici ilaçlar ve safra kesesi iltihabının klinik seyrine göre antibiyotik tedavisine başlanılabilir.
Eğer hastalarda uygulanan bu önlemlere rağmen safra kesesi iltihabı (kolesistit) iyileşme göstermiyor ise mutlaka kolesistektomi adı verilen, cerrahi müdahale ile safra kesesinin çıkarılması tedavisine başvurulmalıdır. Ayrıca hastalar iyileşme gösterdikten sonra kolesistit tablosu tekrar etme olasılığı taşıyorsa da safra kesesinin çıkarılması yöntemine başvurulabilir.