Fetret devri akabinde ortaya çıkan istikrar ve 64.hükümetin kurulmasından hemen önce gerçekleşen G-20 zirvesiyle, ülkemiz ekonomisinin bacasız sanayisi turizm sektöründe umutlar tekrar ve daha güçlü yeşerdi.
G-20 Zirvesi için yapılan “Public Relations” çalışmaları Ülkemiz tanıtımı için paha biçilemez öneme sahipti.
Kısacası; Türkiye Dünyada yaşanan ekonomik ve siyasi krizlerin karşısında güçlü bir bina inşa ederek ekonomik ve siyasi krizlere karşı güçlü olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
Türkiye Turizmi açısından marketlerimizi değerlendirdiğimiz de ;
Avrupa Pazarında, Avrupa Birliği ülkeleri düşen büyüme hızına, artan işsizlik ve aşırı sağcı tutumlara karşı önlemler almaya çalışırken ciddi bir deflasyon krizi ile karşı karşıya…
Konjenktürel ekonomik verilerin olumsuz seyri, borsa endeksinin yatay seyretmesi, işsizliğini artması ve en son yaşanılan Yunanistan krizi Avrupa Birliği ülkelerinde krizin etkilerinin hala sürdüğünü göstermekte.
Fakat; Avrupa Birliği Ülkeleri Ekonomik krizin önüne geçmek ve istihdamı artıracak yapısal reformları yapmak yerine kamu borç stokunu düşürmeye çalışmaktalar.
Avrupa Pazarı Riskler taşıyor
Bu durum Avrupa’nın krizi henüz atlatamadığını ve Türkiye turizm marketinin ana pazarlarından birini oluşturan Avrupa pazarı segmentinin riskler taşıdığını göstermekte.
Başta Euro Bölgesi ekonomisinin itici güçleri Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa Birliği üyesi ülkelerin daha çok kemer sıkmaları yukardaki tezin en büyük kanıtı.
Bir diğer pazarımız Rus pazarında ise durum daha farklı..
Dünya emtialarının ve yeraltı kaynaklarının büyük kısmını elinde bulunduran Rusya her ne kadar ekonomik kriz yaşasa da; bu krizden çabuk çıkacağı ve gittikçe ekonomisinin güçleneceği acık olarak görünmekte.
Rusya’nın Turizme yatırım yapması Türkiye Turizmi için büyük Risk
Emtia açısından bu kadar zengin bir güce, Avrupa Birliği Ülkeleri tarafından yaptırım uygulanması ise abesle iştigal…
Türkiye açısından değerlendirdiğimizde; Rusya da yaşanılan ekonomik kriz neticesi oluşan daralma geçici ve kısa vadeli olacaktır.
Rus pazarında Türkiye için asıl tehlike Rus hükümetinin Kırım,Soçi ve St Petersburg gibi destinasyonlarını parlatarak Türkiye’ye alternatif Pazar oluşturması ve dövizin ülke içinde kalmasını sağlamaktır.
Yani Rus pazarında kısa vadede daralma beklemek ile birlikte, uzun vadede yükseliş ivmesi öngörmekteyim.
Arap Turist sayısı ve geliri artacak .
Ortadoğu pazarında ise Türkiye’nin uyguladığı dengeli siyaset, savaştan uzak yaklaşım ve “Ortadoğu’nun Lider Ülkesi “ olma vizyonu özellikle Arap pazarında olumlu sonuçlar doğuracak ve Arap Pazarının gelişmesine neden olacaktır.
Bu politika çeşitliliğini “Yield Management” uygulamalarımız ile bağdaştırabiliriz.
Güven, istikrar ve huzurdan beslenen Türkiye turizmi bu olumlu gelişmeler karşısında daha da hareketlenecek iç pazarda turizm olgusu gelişecektir.
Ekonomik, siyasi ve politik anlamda Dünyanın merkezi olması hedeflenen Türkiye ise ; tek parti iktidarından aldığı güçle, turizmde büyük atılım gerçekleştirecektir.
Rusya, Avrupa ve Ortadoğu Ülkeleri siyasi, ekonomik ve politik çalkantılarla boğuşa dursun Türkiye güvene , istikrara ve ekonomik gelişmeye yatırım yapmıştır.
Kısacası; Dünyada ki Konjenktürel yapı Türkiye’nin ve Türkiye turizminin gelişimi için uygun koşulları oluşturmaktadır.
Bu noktada biz turizmcilere büyük görevler düşmektedir.
Siyasi iktidarın uygulamış olduğu dengeli dış politikayı ” Yield Management” uygulamalarımıza yansıtmalı ve Market Segmentlerimizi çeşitlendirerek daha geniş bir ürün gamı oluşturmalıyız.
Rakiplerimizin özellikle Akdeniz çanağında daha sert rekabet edeceğini unutmamalıyız. İçeride kaliteli ve konforlu otel hizmeti sunarken, destinasyonlarımızın markalaşmasına daha çok önem vermeliyiz.
Bunları yaptığımız takdirde ülkemize gelen turist sayısını ve turizm gelirlerini artırabilir, sürdürülebilir turizm olgusu oluşturabiliriz.
2016 Yılı tüm turizmciler için hayırlı olsun..
Hüseyin ASLAN
Real Konak Hotel Genel Koordinatör