Başaran, önergede şunları belirtti; “Kadına yönelik psikolojik ve fiziksel şiddet devam ederken özellikle Pandemi döneminde yaygın bir şekilde kullanılan kod 29 uygulaması kadınlara hayatı daha da zorlaştırmaktadır. İşverenlerin işsizlik ödeneği ya da tazminat ödemek istemediği işçilerini işten çıkarırken verdikleri bu kodun anlamı, işyerinde ahlaken uygun olmayan, genelde cinsel davranışlar sebebiyle iş feshidir. Bu kod ile işten çıkarılan kadınların medya kuruluşlarına beyan ettiklerine göre, ahlaki uygunsuzluk sebebiyle işten atılma aile içinde ahlaki sorgulamalar ve şiddete kapı aralarken, söz konusu kadınlar sosyal güvenceli işler bulmakta zorlanmaktadır. Kadınlar kod 29 ile işten çıkarıldıklarında erkek egemen zihniyetin önünde tacize ve tehdide karşı savunmasız hale gelirken, işverenin bu kodu özellikle pandemi döneminde keyfi kullanımına dair bir engel bulunmamaktadır. Bu Gerekçeyle; Pandemi döneminde işten çıkarma yasağının tek istisnası olan kod 29 uygulamasının özellikle kadınları hedef alan keyfi kullanımından Bakanlık haberdar mıdır? İşten çıkarma yasağından itibaren kod 29 ile işten çıkarılan insan sayısındaki istatistiki artışa dair bir veri bulunmakta mıdır? İşten çıkarma yasağına karşılık tazminat ve işsizlik ödeneğini ödememek adına bu kodu keyfi kullanan işverenlere herhangi bir yaptırım uygulanacak mıdır? Kod 29 ile işten çıkarılan kadınlar için işleyen sürecin detayları nelerdir? Bu süreç sağlıklı ve doğru bir şekilde yürütülmekte midir? Kod 29 ile işten çıkarılan kadınların iş ve ev hayatlarına dair devam eden süreçte güvende olmasına dair bir çalışma mevcut mudur? Ayrımcı davranışlar ve cinsiyetçi baskılar nasıl önlenecektir?”