Yalçın, “İlimiz ve çevre illerinde yıllardır hasat mevsimi sonrasında çıkarılan anız yangınları toprağa, topraktaki canlılara ciddi zararlar vermekte, doğal yaşamın bozulmasına neden olmaktadır. Anız yangınları doğal yaşama zarar verdiği gibi, insan sağlığını, halkımızın sağlığını da tehdit etmektedir. Önceki yıllara göre anız yangınlarının önlenmesine yönelik olumlu adımlar atılmasına karşılık ne yazık ki anız yangınları devam etmektedir. Coğrafi olarak dezavantajlı bir yerleşim yerine sahip olan Batman kent merkezi son günlerde artış gösteren anız yangınlarından en fazla etkilenen yerleşim yerlerinin başında gelmektedir. Anız yangınlarından kaynaklı dumanlar şehrin üzerinde simsiyah bir duman tabakası oluşmasına neden olmakta, kent merkezi ve civarında yaşayan insanlarımız oluşan partikül ve dumanın etkisiyle nefes almakta güçlük çekmektedirler. Özellikle KOAH, bronşit, astım vb. kronik hastalığı olanlar ile yaşlı ve çocuklar bu durumdan daha fazla etkilenmekte, bu durum kent merkezinde yaşayan vatandaşlarımızın sağlığına zarar vermektedir. Koronavirüs salgınının devam ettiği süreçte, bu hastalığa yakalanan hastaların nefes alıp vermekte güçlük çektiği ve sürekli olarak oksijene ihtiyaç duydukları bilinmektedir. Soluduğumuz havanın her zamankinden daha çok temiz olması gereken salgın sürecinde, anız yangınları nedeniyle nefesimizin kesilmesi, soluduğumuz havanın kirletilmesi yüzbinlerce insanımızın sağlığına kastedilmesi anlamına gelmektedir. Bir halk sağlığı sorunu olan anız yangınlarının müsebbiplerinin, koronavirüs salgını sürecinde insanlık suçu işlediği aşikârdır. Bu nedenle yetkili kurum ve kuruluşlarca anız yangınlarına süratli bir şekilde müdahale edilmeli, bu yangınları çıkaranlara karşı caydırıcı tedbirler alınmalı, çevreye ve halkımızın sağlığına zarar veren bu anız yangınları engellenmelidir” dedi.