Çatışmaların şehir merkezlerine taşınmasıyla ciddi hak ihlallerinin yaşandığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi; “Daha önce Cizre, sonrasında Sur, Silvan ve en son Nusaybin'de ilan edilen uzun süreli sokağa çıkma yasakları ve bu süre zarfında meydana gelen olay, saldırı ve müdahaleler, başta yaşam hakkı olmak üzere bütün temel hak ve hürriyetler ciddi şekilde ihlal edilmesine zemin hazırlamıştır.
En son Silvan'da meslektaşlarımıza ve siyasetçilere yapılan hukuksuz müdahale, yasağın devam ettiği bölgelerde duvarlara yazılan ırkçı ve hakaret içerikli yazılar Kürt meselesini besleyen ve körükleyen atmosfere dönüldüğünü açıkça ortaya koymuştur. Meşruiyet sınırlarını aşan hukuksuz müdahaleler, ayırımcı ırkçı söylemler konusunda herhangi idari ve adli soruşturmanın açılmamış olması ülkenin doğusunda ayrı batısında ayrı ikili hukuk ve yargıdan bağışık kişi ve uygulamalara hukuk ve kamu düzeninin sağlanması mümkün değildir. Türkiye'nin yapısal sorunlarının çözümü için gerekli olan barış sürecinde ısrarcı olunmasını ve tekrar müzakere sürecine dönülmesi gerektiğini her fırsatta dile getirdiğimiz gibi bir kez daha hatırlatıyoruz.”