Uca, önergesinde şunları belirtti; “Türkiye hükümeti, Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimine bağlı Haseke kentine giden içme suyunu keserek, pandemi döneminde bir milyonu aşkın insanın içme suyuna ulaşmasını engellemektedir. Haseke’nin su ihtiyacı 2001 yılı öncesine kadar Habur suyundan karşılanmaktaydı. Ancak, Habur suyu kuruduktan sonra 2001-2002 yılları arasında Suriye rejimi Serekaniyê ile Dirbêsiyê arasındaki Elok köyünde 30 kuyu kazdı ve buradan çıkan suyu bir depoya aktararak Hesekê'nin su ihtiyacını giderme yoluna gitti. Daha sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri ve ona bağlı silahlı grupların Serkêkaniyê'yi işgaliyle sınıra yakın bir bölgede bulunan Elok Su İstasyonu da ele geçirilmiş oldu ve buradan Haseke’ye giden, hayati öneme sahip su kesildi. Bir süre sonra Rusya ile Türkiye devleti arasında yapılan görüşmeler sonrası Özerk Yönetim'in Serêkaniyê'ye ve Elok istasyonuna 20 mega amper elektrik vermesi karşılığında suyun bırakılması konusunda anlaşmaya varıldı. Ancak bu anlaşmaya uymayan Türkiye hükümeti, suyu tekrar kesmeye karar verdi. Haseke’ye su verilmemesinin sebebi nedir? Tüm dünyada milyonlarca insanı etkileyen salgın bir hastalığa karşı bir milyonu aşkın insanı, bu hastalığa karşı savunmasız bırakmanın herhangi bir açıklaması var mıdır? Elok Su İstasyonu’nun 8 pompasının sadece bir tanesini açarak ne amaçlanmıştır? Türk Askerlerinin anlaşmaya rağmen, su kesintilerine devam ettiği ve istasyon çalışanlarını kovduğu bilgisi doğru mudur? Ankara’dan su kesintisi talimatı verilmiş midir? Böyle bir talimat yoksa, bunu öne sürenler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılacak mıdır? Haseke halkının, temel hakları olan suya tekrar kavuşmasını sağlamaya yönelik herhangi bir adım atılacak mıdır? Böyle bir çalışma mevcutsa ne aşamadadır?”