Ekmen, haczin doğru olmadığını belirtirken, bunun seçim sonuçlarıyla ilgili olduğunu ifade etti. Yazılı açıklama yapan Ekmen, İstanbul'un toplu ulaşım ağında dünyadaki benzer şehirlerden özellikle raylı iletişim sistemlerinde geride kaldığını belirtirken, iktidarın seçimlere kadar İstanbul'daki raylı sistem hizmetlerine destek verdiğini hatırlattı. Son yerel seçim sonuçlarıyla siyasi iktidar ile belediye yönetiminin farklılaşması sonucu sorunlar yaşandığını söyleyen Ekmen, İBB'nin raylı sistemler için aldığı krediye yargı eliyle el konulmasını eleştirdi. Ekmen, haczin, Ocak 2018 ve Mart 2019 dönemindeki asfalt işlerine ait borç bakiyeleri nedeniyle gerçekleştiğini hatırlatarak şunları söyledi; “Haczi kabil olmayan, proje kredilerine ait döviz hesaplarında bulunan paraların Türk lirasına çevrilmek suretiyle haczedilmesi doğru değildir. İBB’nin, yargı nezdinde netice alamayışının seçim sonuçları ile ilişkilendirilmesi kaçınılmazdır. Bu uygulama ile ortaya çıkan sonuç, metro yatırımlarının aksaması olacaktır. Muhalif belediyelerin borçlanma yetkilerinin belediye meclisleri eli ile kısıtlandığı, yatırımların Cumhurbaşkanı onayına bağlandığı bir dönemde kredi gelirlerinin amaç dışında kullanılması bir başka engelleme şeklidir.” Ekmen, bu gerilimin ‘bireylerin en temel belediye hizmetlerinden yararlanmasını’ da sekteye uğratacağını belirterek, “Merkezi yönetim, muhalif belediyeleri, rövanşist yaklaşımlarla, siyasi rekabetin bir parçası olarak algılamaktan vazgeçmeli, uzlaşı, iş birliği ve katılım kanallarını açmalıdır” dedi.