Topkan, ülkeyi yönetenlerin Koronavirüs salgını ile birlikte daha da ağırlaşan ekonomik ve toplumsal sorunları çözmek yerine salgından en fazla etkilenen işçilerin, emekçilerin ellerinde kalan son haklara göz diktiğini ifade etti. Topkan, “Bu kapsamdaki en önemli saldırılardan biri de işçilerin son kalesi kıdem tazminatının gaspına ve kamu emekçilerinin kamusal emeklilik hakkının budanmasına yönelik saldırıdır. Neredeyse her iki yılda bir tekrar ısıtılıp servis edilen Kıdem Tazminatı Fonu bu kez Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ambalajı ile allanıp pullanıp önümüze konulmaktadır. Ancak ambalajı ne kadar cilalansa hedef en başından beri işçilerden ve kamu emekçilerinden yapılan kesintilerin sermayeye ucuz kredi olarak aktarılması, özel emeklilik şirketlerinin beslenmesidir. Altını bir kez daha çiziyoruz. Hedefte sadece işçilerin kıdem tazminatı hakkı değil, kamu emekçilerinin kamusal emeklilik hakkı da vardır. Nitekim medyaya da yansıyan bilgilere göre masada olan modellerden birisi de cayma hakkını kullananların sayısının artması üzerine beklenen verimin alınmadığı zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’nin Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) olarak yeniden yapılandırılması modelidir. Bunun için KESK olarak bugün işyerinde, fabrikasında, sokakta “Kıdem Tazminatıma Dokunma” diyen işçilerin onurlu mücadelesini selamlarken, tüm kamu emekçilerini, emekten yana olan tüm kesimleri sadece işçilere destek açıklamaları ile yetinmemeye, elimizde kalan son hakları gasp etmeye çalışanlara karşı işçisiyle kamu emekçisiyle omuz omuza vermeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” diye konuştu.