Bu girişime karşı 19 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde toplanan 80 ilin baro Başkanlarının zamanlama, yöntem ve içerik konusunda ortak bir tavır ortaya koyduğunu ifade eden Çakan, “Bu toplantılarda yargının kurucu unsuru olan savunmanın ve Baroların bu sürecin dışında tutulması temel bir eleştiri olarak ortaya konmuş, Avukatlık Yasasında yapılması düşünülen değişikliklerin Baroların katılımı olmadan yapılmaması, Barolar, TBB ve akademisyenlerden oluşturulan bir komisyon tarafından hazırlanacak tasarının müzakere edilmesi önerilmiştir. Bu öneri cevap bulamamış ve süreç daha da hızlandırılmıştır. Ayrıca Baro Başkanlarından oluşan heyetin yapmış olduğu görüşmelerden de maalesef bir sonuç alınamamıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki Baroların öncelikli ve asıl gündemi; Yoksulluk, işsizlik ve ağır vergi yükleri, Ödeyemedikleri SGK primleri ve komik düzeydeki emeklilik maaşları, Angarya düzeyindeki CMK ücretleri, zamanında ödenmeyen Adli Yardım ücretleri ve ödenmeyen yasal vekalet ücretleri, Kolluk birimlerinde, adliyelerde hatta mahkeme salonunda karşılaştıkları şiddet ve hakaretler, Kontrolsüz bir şekilde açılan ve sayıları 133’ü bulan merdiven altı hukuk fakülteleri, her yıl binlerce mezun, bunun sonucunda da ücretsiz ve güvencesiz stajyerlik, Masumiyet ilkesine aykırı bir şekilde iptal edilen Avukatlık ruhsatları, Mesleki faaliyetleri kapsamında görüşmek istedikleri Hâkim-Savcı odalarının yüzlerine kapatılan kapıları ve adliye içerisindeki kısıtlı alanlardır. Asıl gündemimiz bunlardır. Avukatların sorun, sıkıntı ve ihtiyaçlarını en iyi bilen Barolarıdır, dolayısıyla gündeme bir yasa değişikliği gelecekse bu Baroların ortak uzlaşıyla gelmelidir. Daha önce 80 Baro birlikte söylediğimiz gibi bir kez daha yineliyoruz. Baroların görüşüne başvurulmadan gündeme getirilen bu yasa tasarısı geri çekilmelidir” diye konuştu.
Lütfen bekleyin..
