Avukat meslektaşlarının ‘adalet’ talebiyle başlattıkları açlık grevinden sonuç alamamaları neticesinde, 5 Nisan’da ölüm orucuna başladığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi; “Meslektaşlarımızın yargılandığı; İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davadaki yargılamada, davayı izleyen, birçok Baro Başkanı, Avukat, kişi ve kurum tarafından, birçok hukuksuz uygulama tespit edilmiştir. Yargılandıkları davanın ilk duruşmasında, avukatların tamamı için tahliye kararı verilmesine rağmen, tahliyeleri geciktirilmiş, tahliye olmalarının hemen ardından savcılığın itirazı ile haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmış, zorlama bir süreç sonunda yeniden tutuklanmış, tahliye kararı veren mahkeme heyeti ise dağıtılarak yerine başka bir heyet atanmıştır. Batman Barosu Avukat Sedat Özevin İnsan Hakları Merkezi olarak; Yasalar ve uluslararası belgeler çerçevesinde, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma talep etmenin; doğal, meşru ve hukuki bir hak olduğunu, herkesin tarafsız ve adil bir yargılama talep edebileceğini hatırlatarak, adil bir yargılamanın, ölümler olmadan da sağlanabileceğine inanıyoruz. Meslektaşlarımız bu temel haklarını talep etmektedirler.
Talepleri makul ve karşılanabilir niteliktedir. Meslektaşlarımızın, talepleri konusunda, seslerini kamuoyuna duyurabilmek için ağır sonuçları olabilecek ölüm orucunu tercih etmeleri nedeniyle, geri dönülemez sonuçlar doğurma ihtimaline karşı kaygı duymaktayız. Bu nedenle İnsan Hakları Merkezi olarak; Tutuklu avukatların yasal, hukuki ve insani taleplerinin karşılanması ile adil yargılanma zemininin oluşturulmasını ve meslektaşlarımızı ölüm orucu eylemlerini bitirmeye davet ediyoruz.”