Acar Başaran, “Bu süreç içinde kısa bir film çekildi. Kendilerinin iktidar olmaması durumunda ne olacağı yönünde bir senaryo üretip uyguladılar. Türkiye toplumuna bir kabus izlettiler” dedi. Halkın baskı ve tehdit ile AKP'ye oy verdiğinin altını çizen Acar Başaran, “7 Haziran-1 Kasım arasında AKP'nin bu kadar yüksek oy alabilmesinin hiçbir açıklaması olamaz. İnsanlara ölümü gösterip, sıtmaya razı ettiler” diye konuştu. HDP'ye karşı yürütülen saldırı kampanyasına dikkat çeken Acar Başaran, şöyle konuştu; “AKP hükümeti algı yönetimiyle partimiz HDP'yi illegalize ve terörize etmeye çalıştı. Ankara katliamını bile bizim üzerimize yıkmaya çalıştılar. Ancak görüldü ki, patlamanın sorumlusu AKP'ydi ve katliamdan oy devşirmeye çalıştılar. 'Eğer bize oy vermezseniz, Ankara'nın ortasında bomba patlar' mesajını da verdiler.” Milletvekili Acar Başaran, 1 Kasım'ın hemen ardından Silvan ve Yüksekova'da yaşanan sıkıyönetim ve halka yönelik saldırılar ile Medya Savunma Alanları'na yönelik hava saldırıların hatırlattı, "Bu sabah itibariyle katliam politikalarının devreden çıkmadığını gördük” dedi. Nokta dergisine yönelik baskılara da dikkat çeken Acar Başaran, “Esasında gerilim politikasının önümüzdeki dönemde de devam edebileceğinin sinyallerini aldık” diye konuştu.
'KAMU DÜZENİ DENİLEREK SİVİLLER KATLEDİLDİ'
“Son 3 yıllık süreçte AKP çözüm süreci ile ilgili hiçbir adım atmadığı için bugün bu noktaya geldik” diyen Acar Başaran, şöyle devam etti; “Eğer bir süreç başlayıp devam edecekse, bunun hukuki altyapısını oluşturmak ve Dolmabahçe mutabakatının belirtilen hususlarını yeri getirmek gerekiyor. Ancak buna yakın değiliz. Çünkü hala, 'Kamu düzeni sağlanmadan hiçbir adım atılmayacak' deniliyor. Kamu düzeninden kastın ne olduğunu 3 aylık süreçte gördük. Kamu düzeninden söz edilerek siviller katledildi, hukukun 'h'si bile telaffuz edilemez hale geldi. Hukuk devletinden öte Saray'ın hükümranlığının olduğu bir sistem görüyoruz. Baskı ve sindirme politikası ile de süreç başlamaz.” Havuz medyasında yer alan “PKK ve HDP artık müzakerede taraf olamaz” tartışmasını hatırlatan Acar Başaran, “Çok açık ki taraflardan biri PKK ve Sayın Öcalan'dır. Bu çok nettir. Siyaset yapan bir parti olarak HDP gerçekliği vardır. Kürdistan'da halkın iradesini temsil eden HDP'den başka kimlerle çözeceksiniz?” diye sordu.
Acar Başaran, öncelikle Öcalan üzerinde uygulanan ağır tecridin kaldırılması gerektiğini belirtti ve ekledi: "Görüşmelerin başlatılması gerekiyor ancak bu görüşmeler artık heyetin gitmesi şeklinde olamaz. Artık müzakere sürecine bükülerek başlaması gerekiyor. Yoksa toplumsal ayrışmanın daha da derinleşmesi sonucuna götürecek bizi. 3 aylık süreçte AKP'nin en iyi başardığı, bizim ise karşısında durup engellemeye çalıştığımız buydu.” AKP'nin “HDP bizi iktidardan düşürdüğü için çözüm süreci durdu” şeklindeki yaklaşımını hatırlatan Acar Başaran, “Şimdi buyursunlar, iktidar onlarda ve bütün olanakları ellerinde. Çözsünler sorunu” dedi. Haber merkezi