‘ Mesajda, özellikle sağlık ve ekonomi alanlarında ülkeleri derinden sarsan Covid-19 sürecinin insanları evde kalmaya zorladığını ve internet bağımlılığının zeminini hazırladığı belirtildi. meşajde, şu ifadelere yer verildi; “Bilişim sistemleri doğru kullanıldığında toplumları değiştirip dönüştüren etmenlerin başında gelmektedir. Bu vesileyle öncellikle ebeveyn ve çocuklar evlerde ortak kurallar oluşturmalı, internet kullanım saatleri belirlemeli, toplam internet kullanımı zaman üst limiti belirlemeli, bilgisayar vb. cihazlar ortak kullanım alanında bulundurulmalıdır. Casus yazılımlara, şiddet, ölüm, cinsellik, kan, silah, para, çip, para vb. argümanlarla ortaya konulmuş her türlü internet oyunlarına karşı kendimizi ve çocuğumuzu korumalı ve eğitmeliyiz. Bebeklerde; güvenli bağlanma ilişkisi, yeterlik duygusu, dil ve konuşma, sosyal beceri, iletişim, hayal gücü ve zekâ gibi olgu ve davranışlar 0-3 yaş döneminde gelişir. Bu dönemde çocuğun temel ihtiyaçlarının zamanında karşılanması, çocukla sürekli etkileşim içinde bulunulması ve onlarla yapılan her türlü etkinlik çocuğun fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyal açıdan gelişimini destekler. Aynı şekilde okul ve ergenlik çağındaki çocukların düzensiz ve bağımlı şekilde internet kullanımı onların yalnızlık duygusuna itilmesine, yüz yüze ilişki kurmakta güçlük çekmelerine ve sosyal ilişkilerin bozulmasına neden olmaktadır. Bu durumları engellemek adına çocuğumuza Covid-19’un ne olduğunu uygun bir dille anlatmalı, panik yapmaması gerektiği söylenmeli ve sürecin sona ermesinden sonra onunla yapılacak aktivitelerden söz edilmelidir. Okul, arkadaş çevresi, sevdiği oyun ve aktiviteler, sinema, tiyatro, spor ve sanat alanlarıyla ilgili çocuğumuzun hoşuna hangisi gidiyorsa o konularda bol bol sohbet etmeli ve gelecek ile ilgili planlamalar yapmalıyız. Günlük rutinler geliştirerek, yeni oyunlar keşfederek, eğlenceli aktiviteler yaparak ve her daim geleceğe yönelik planlamalar yaparak hem şimdiyi güzelleştirmeli hem de geleceği cazibeli kılmalıyız.”