İl Pandemi Kurulu’na alınmadıklarını ve Batman’da testlere geç başlandığını ifade eden Oğuz, Batman’da test yapılmaya başlanmasının ardından vaka sayısında artışın olduğunu savurdu. Dr. Oğuz, “Batman Tabip Odası olarak İl Pandemi Kurulu’na davet edilmedik. Bu konu ile ilgili hem merkezi düzeyde hem de yerelde bu kurulda yer almamız gerektiğine dair çağrılar yaptık. Buna rağmen şu ana kadar çağrılarımız karşılık bulmuş değil. Toplum sağlığını ilgilendiren pandemi sürecinde, hekimlerin meslek örgütünün temsilcilerinin kurulda yer almıyor olmasının mantıklı izahı olamaz. Kurulun yapısı, kararların demokratik bir şekilde tartışılarak alınması ve geniş temsiliyet, toplum ile kurulacak güven ilişkisi açısından da önemlidir.
Toplumun sağlığını ilgilendiren bir sürecin, toplumun önemli temsilcilerinin dışarıda bırakılarak ve tüm toplum adına kararların alınmasının, toplum sağlığı adına ciddi riskler barındırma ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Her ne kadar bu kurullarda yer almıyor olsak da Batman Tabip Odası olarak elbette ki bu sürecin hem sağlık çalışanlarının sağlığı hem de toplum sağlığı adına bize yüklediği sorumluluğun bilinci ile görüş ve önerilerimizi basın yayın, sosyal medya aracılığıyla, sahada çalışan sağlık çalışanlarıyla kurduğumuz birebir temasla, yerel sağlık idarecileri ile kurmaya çalıştığımız iletişim ile paylaşıyoruz.
‘VERİLERE ULAŞAMIYORUZ’
Maalesef ilk vakaların görüldüğü günden beri duyurulması gereken veriler kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor. Sağlık Bakanlığı uzun bir süre il verilerini vermeksizin sadece genel ülke verilerini vererek süreci yönetti. Bir süredir verilen il verilerinde de detay yok. Halbuki hem merkezi meslek örgütümüz TTB aracılığıyla hem de yerellerden yana oda temsilcileri olarak verilerin detaylı bir şekilde paylaşılması gerektiğini ısrarla vurguladık. Çünkü salgın yönetiminde bu gerekli. Batman’da da benzer şekilde uzun bir süre resmi olarak il verileri açıklanmadı. Bir süredir açıklanan veriler ise oldukça yetersiz. Verileri sahada çalışan meslektaşlarımızdan, sağlık emekçisi arkadaşlarımızdan almaya çalışıyoruz ama verilerin paylaşılmasına yönelik geliştirilen sert tutum dolayısıyla ciddi bir tedirginlik yaşıyorlar. Halbuki yer, yaş, cinsiyet, meslek, sosyoekonomik durum, altta yatan hastalık ve benzeri bilgiler şeffaf bir şekilde paylaşılmalı ki salgınla doğru mücadele edilebilsin. Yerel sağlık idarecileri ile de Batman Tabip Odası olarak dönem dönem görüşerek süreç ile ilgili bilgi paylaşımında bulunmaya çalışıyoruz. Ama merkezi tutum nedeni ile yerel idarecilerin de bizim ile paylaştıkları bilgiler kısıtlı. Ama tüm bu zorluklara rağmen yine de sahada çalışan sağlık çalışanları ile iletişimimizi sürdürerek süreci yakından takip etmeye çalışıyoruz.
‘İKİSİ DOKTOR 10 SAĞLIK ÇALIŞANI KORONAYA YAKALANDI’
Şu an Batman’da pandemi hastanesi olarak ilan edilen kamu ve özel hastanelerde olası ve kesin vaka olarak değerlendirebileceğimiz yaklaşık 100 civarı hastanın yattığı bilgisini sahada çalışan sağlık çalışanlarından almış bulunmaktayız. İyileşip taburcu edilen hastalar da mevcut. Batman’da testler yaklaşık 10 gündür yapılmaya başlandı. Başta testler Ankara’ya gönderiliyordu. Bu da hem az test yapılmasına hem de tanıda ciddi bir gecikmeye yol açıyordu. Daha sonraları bir süreliğine Diyarbakır’a gönderilmeye başlandı. Testlerin Batman’da yapılmaya başlanması ile daha önceki dönemlere göre test sayısında bir artış olsa da hâlâ yeterli değil. Batman’da testlerin yapılmaya başlanması ile vaka sayılarındaki artış hemen hemen aynı döneme denk geliyor. Bu anlamda baştan beri önerdiğimiz testlerin sayılarının ve merkezlerinin arttırılmasına yönelik önerilerimizin de ne kadar yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Yine bu pandemi sürecinin en riskli meslek grubu olarak sağlık çalışanlarının da testleri yeterli düzeyde yapılmamakta. Sadece hastalık bulguları olan ve korunmasız temas öyküsü olan sağlık çalışanlarının testleri yapılıyor. Batman’da şu ana kadar ikisi doktor olmak üzere 10 sağlık çalışanının test sonucunun pozitif olduğu bilgisine ulaşabildik. Pozitif olup testi yapılmadığı için tespit edilmeyen bir sağlık çalışanının mesleğine devam etmesi durumunda hem kendi sağlığını hem de hastalığı bulaştırma riski dolayısıyla toplum sağlığını tehdit etmiş oluyor” diye konuştu. Haber merkezi