‘Cezaevindeki mahpuslar darp edildi’

Açıklamada olay gecesi yapılan arabuluculuk tekliflerinin reddedildiği belirtilerek, şöyle denildi; “Yüzlerce Çevik Kuvvet, Jandarma Özel Harekât, Polis Özel Harekât timi ve onlarca araç-ambulans ile başlatılan operasyon esnasında; aralarında tutuklu ve hükümlülerin aileleri, milletvekillerimiz ve STK temsilcileri olmasına rağmen kurulan barikatları aşılması engellenmiştir. Cezaevinde aile yakınları bulunan kimi vatandaşlar gözaltına alınma ile tehdit edilmiştir. Yapılacak operasyonda şiddete ve polis-jandarma müdahalesine gerek kalmaksızın isyancılar ile aracabulucuk talebimiz reddedilmiştir. Operasyonun şeffaf ve insan onuruna yaraşır muamelelerle gerçekleştirilmesi için operasyon esnasında tarafsız bir heyetçe müşahede edilmesi talebi hiçbir hukuki gerekçe sunulmadan reddetmiştir. Operasyon esnasında ve sonrasında İHD, ÖHD ve diğer STK’ların yaşanan olayları raporlama ve cezaevinin durumuna ilişkin bilgi alınması talepleri; Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ve yine HDP Genel Merkezimizin Adalet Bakanlığına yinelediği aynı talepler koşullar mevcut olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. 380 kapasiteli Batman M Tipi Kapalı Cezaevinden 439 adli mahpus Diyarbakır 4 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevine sürülmüş ve geriye Batman M Tipi Cezaevinde 202 mahpusun kaldığı kamuoyuna yansımıştır. Bu süreç zarfında tutuklu ve hükümlü aileleri hiçbir şekilde bilgilendirilmemiş, Dünya Sağlık Örgütünün Pandemi ilan ettiği Covid-19 salgınına rağmen yüzlerce aile Batman M Tipi Kapalı Cezaevinin önünde sağlık koşullarından yoksun ve toplu şekilde günlerce bekletilmiştir. ‘ORANTISIZ GÜÇ KULLANILDI’Yapılan operasyonun şeffaf yürütülmemesi ve kimi mahpus yakınlarının kurumumuza gelerek cezaevinde tutulan mahpusların işkence gördüğünü, darp edildiğini ve yaralandığına dönük başvuruları olmuş ve aynı durum basına da yansımıştır. Tarafımızca da vakıf olunan kimi harici bilgilere göre -her ne kadar resmi açıklama ölü ve yaralı olmadığı açıklanmışsa da- yapılan operasyonda bir çok kişinin yaralandığı, güvenlik güçlerince orantısız şeklide güç kullanıldığı, hükümlü ve tutukluların cezaevi dışına çıkarılırken darp edildiği ve işkence gördüğün bilgileri de mevcuttur. 650 kişinin kaldığı ve nerdeyse hepsinin Batmanlı olduğu gerçeğinden hareketle; insan hakları ve cezaevi çalışma alanı olan kimi kurumların bu süreçte sadece resmi açıklamalarla yetinmesi, yukarıda sıraladığımız orantısız şiddet kullanımı, işkence gibi ciddi iddiaları araştırmaya ve olayı raporlama dönük bir girişimde bulunmaması, isyancılarla arabuluculuk noktasında önemli bir misyon yüklenebilecekken, bu misyonunu yerine getirememesi nedeni ciddi şekilde eleştirdiğimizi kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz. Batman Cezaevinde isyana neden olan bu infaz yasası teklifi; cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüleri kategorize etmekte ve ayrımcılığa neden olmaktadır. Terör kavramının son derece muğlak olduğu, hoşa gitmeyen ifadelerin bile kolaylıkla terör suçuyla ilişkilendirildiği Türkiye’de cezaevleri; siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, STK aktivitstleri ile doldurulmuştur. Kamuoyu vicdanına seslenmek isteriz ki; Batman Cezaevinde yaşanan olaylara ilişkin insan hak ve özgürlüklerini esas alan STK temsilcileri ve milletvekillerinden müteşekkil bir heyetin cezaevinde kalanlar da dahil olmak üzere başsavcı, emniyet müdürü, vali ile görüşme imkanlarının yaratılması ve olayın kamuoyu ile paylaşılmasını, ciddi işkence olaylarının araştırılmasını, yapılan operasyona ilişkin görüntü kayıtlarının kamuoyu ile paylaşılmasını, Diyarbakır 4 No’lu Cezaevine sevk edilenler dahil tüm hükümlü ve tutukluların sağlık taramasından geçirilmesi ve aileleri ile iletişim imkanlarının yaratılmasını talep etmekteyiz.” Haber merkezi