Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van baroları, infaz düzenlemesinin yer aldığı yargı paketine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Türkiye cezaevlerinde yaklaşık 300 bin tutuklu ve hükümlünün bulunduğunun hatırlatıldığı açıklamada, söz konusu rakamın yüksekliğinin ana etkenin Türkiye'nin ceza adalet sistemindeki sorunlu yaklaşımdan kaynaklandığı belirtildi. Cezaevlerinin kapasitelerinin üzerinde tutuklu ve hükümlü barındırıldığına dikkat çekilen açıklamada, infaz düzenlemesinde öngörülen değişikliklerin yargı krizinin yarattığı ağır sonuçları kısmen hafifletmek yerine daha da ağırlaştıracağı vurgulandı. Açıklamada, “Ülkenin yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik krizi aşmanın, toplumsal barışı inşa etmek için yeni bir başlangıç yapmanın yolunun; özellikle devlete karşı işlenen suçlar ve düşünceleri nedeniyle cezaevlerinde bulunan mahpuslar için de infaz rejiminde düzenleme yapılmasından geçtiğine inanmaktayız” denildi.
'İNFAZDA EŞİTLİK' VURGUSU
Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi: "Barolar olarak; yaşanan salgının ciddiyeti ve cezaevlerinde bulunan mahpusların yüksek risk grubunda bulundukları dikkate alınarak, salgına karşı cezaevlerinde bulunan tüm mahpuslar yönünden gerekli ve önleyici tedbirlerin ivedilikle alınması yönündeki talebimizi daha önce kamuoyuyla paylaşmıştık. İnfaz rejiminde yapılacak olan düzenlemede; devletin, eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına uygun davranarak, suç ayrımına gitmeden 'infazda eşitlik' ilkesi yönünde bir düzenleme yapmasının hukuki ve vicdani yönden elzem görmekteyiz. Unutulmamalıdır ki devleti güçlü kılan güç değil adalettir.”