Eşbaşkanlar, şunları söylediler; “Ne yazık ki bu kategori içerisinde ülkemizde de 20’ye yakın dil artık kendini koruyup yaşatamaz duruma gelmiştir.
Kuşkusuz bu durum sadece ülkemizde yaşanan bir sorun değildir. Ancak genel olarak duruma bakıldığında egemen olan kesimlerin kendi politikaları doğrultusunda benimsedikleri dilleri “ülkelerin resmi dili” meşruluğu adı altında koruyup geliştirirken diğer dilleri yasaklama, yok sayma, görmezden gelme, zemin kaybetmesine neden olma ve benzeri yaklaşımlarla yok olmakla yüz yüze bırakmaktadırlar. Ülkemizde halen uygulanmakta olan tekçi zihniyetler nedeniyle Kültürler mozayiği olan Anadolu’da birçok dil yok olma tehlikesi yaşarken, birçok dil de kendini yaşatma konusunda sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır. Dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünen Türkiye’nin, milyonlarca çocuğun kendi anadili ile eğitim görmesine “ülke bölünür” paranoyası ile yaklaşma politikalarını yanlış buluyoruz. Başta Anadilimiz olan Kürtçe olmak üzere bütün anadillerin eğitimde kullanılmasını ve korunmasını bilimsel, laik ve demokratik eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve talep ediyoruz. Bu vesile ile Türkiye halklarının 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nü kutluyor, faklı anadil ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişiminin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını diliyoruz.”