‘Mehmet Bal nerede?’ pankartının asıldığı açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Musa Piroğlu ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Batman Dernekleri Federasyonu (BADEF), HDP İl Eşbaşkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı, Doğu Güneydoğu Dernekler Platformu, Muş Dernekleri Federasyonu, Bekiran Derneği, Bekiran Gençlik Derneği, İHD Gözaltında Kayıplar Komisyonu üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada İHD adına konuşan Leman Yurtsever, kayıp kişinin akıbetinin sorumluluğunun devlete ait olduğunu vurguladı. Yurtsever, “Devlet istese sinyal takibiyle, MOBESE kayıtlarını inceleyerek Mehmet Bal'ın akıbetine ulaşabilir. Ama yapmıyor, ciddiyetsiz bir tavır içinde. Biz İHD olarak İçişleri Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptık cevap bekliyoruz. Af Örgütü'ne acil eylem çağrısı yaptık. Bu konuda savcıları, yetkilileri göreve çağırıyoruz. Yoksa Mehmet Bal'ın herhangi bir kurum ya da kuruluş tarafından gözaltına alındığı akıllara gelmeye başladı” dedi.
‘ÇEYREK ASIRDIR HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ’
Zorla kaybedilmeye karşı bir refleks olarak kişilerin birbirine haber verdiğini söyleyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise yıllar önce zorla kaybedilen Necati Aydın sürecini hatırlattı. O dönem Aydın’ın akıbetini savcıya sorduklarında savcının kendisine “Dağa gitmiş olamaz mı?” dediğini anımsatan Tanrıkulu, aradan çeyrek asır geçmesine rağmen devletin bu tutumunun hiç değişmediğini söyledi. Mehmet Bal olayında da savcının “Dağa gitmiş olamaz mı” demesine değinen Tanrıkulu, “60 yaşında bir adam Batman'dan İstanbul'a gelmiş, gitse oradan gider niye buraya gelsin. Bal’ın akıbetinden devlet, hükümet, güvenlik güçleri sorumludur. Türkiye AİHM tarafından etkin soruşturma yapmama yönünden mahkum edilmiştir. Hem güvenlik güçleri hem de adli makamların etkin soruşturma yapmadıklarını görüyoruz. Yetkilileri etkin bir soruşturma yapmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
BEŞTAŞ, ‘OLAĞAN DEĞİL’
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ise, “Bizim hafızamız 90'lı yıllardan bu yana faili belli ama gizlenen cinayetler konusunda maalesef acı deneyimlerle dolu” dedi. Kürtlerin ne yaşamda, ne ölümde, ne kayıpta, ne cinayette, ne de definde eşit olduğuna dikkati çeken Beştaş, “Bu ülkede Kürtler kaybolmaz, kaybettirilir. Bu çok acı deneyimlerle önümüzde duruyor. 90'lı yıllar tarihi on binlerce cinayetle hala faili bulunmayan gizlenen katliamlarla dolu. Umarım Mehmet Bal bir yenisi olarak eklenmez bu tarihe. 21. yüzyıl Türkiye’sinde dünyanın herhangi bir yerinde telefon görüşmesinden sonra kendisinden haber alınamaması olağan değil” dedi. Doğu Güneydoğu Dernekler Platformu Başkanı Abdulhakim Daş ise “Kürdistan coğrafyasında en fazla acıyı çekenler ve buraya göç edip biraya gelenler o acıları çok iyi biliyoruz. 18. gününde olan hemşerimiz ve derneğimizin üyesi olan Mehmet Bal için gerek emniyet gerekse savcılık ve diğer devlet kurumları tarafından olumlu bir açıklamanın yapılmamış olması bizleri derin bir üzüntüye ve endişeye sevk ediyor” diye konuştu.