Elazığ’daki vatandaşlarla aynı acıyı yaşadıklarını belirten Müftü Erhan, “Elazığ merkezli ve Malatya’da, Batman’ın da içerisinde bulunmuş olduğu o sarsıntıdan etkilenmiş olduğu bir deprem, hakikaten acı ve üzüntü verici. Fakat tabii ve doğal afetlerin önüne geçilmiyor. Bu da bir gerçek. Bugün Elazığ’daki, Malatya’daki kardeşlerimizin başına geldi, yarın bizim başımıza gelmeyeceğini bilemeyiz. Çünkü biz de kendi evimizde onlarla beraber sarsıldık. Depremi küçük çaplı olsa da yaşadık. O küçük çaplı olmasına rağmen insanı böyle bir titretip kendine getirmiş olduğu bir hali yaşamış olduk. Öncelikle orada vefat etmiş olan kardeşlerimiz kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Hepsi şehittir; çünkü tabii afetler sonucu vefat eden kardeşlerimiz dinen şehit statüsünde dinimiz onları belirtiyor ve onları sayıyor. Onlara Yüce Rabbimden rahmet diliyorum ve yaralı kardeşlerimize de Cenabı Haktan acil şifalar diliyorum. Bizim, millet ve toplum olarak belki başka toplumlarda, başka milletlerde olmayan bir yardımlaşma, dayanışma ve birliktelik kültürümüz var. Orada deprem olduğu zaman hakikaten Peygamber Efendimiz mümin ve Müslümanı tarif ederken ‘Bir binanın yapı taşları gibidir’ diyor veya ‘Bir vücudun organları gibidir mümin ve Müslümanlar’ diyor.
‘DİYANET VAKFI ORADA NÖBETTE’
Vücudun organlarından bir tanesine bir acı ve sızı geldiği zaman nasıl ki bütün vücut ondan acı ıstırap ve elem duyuyorsa, işte bugün Elazığ’daki kardeşlerimizin başına bu iş geldi, biz burada onun acısını ve ıstırabını bütün memleket, bütün Türkiye olarak, bütün kardeşlerimiz olarak, hepimiz aynı ıstırabı ve acıyı hissediyoruz. Bunun için de Türkiye Diyanet Vakfı ‘Yaraları Saran Sensin Türkiye’ ile bu yaraları hep beraber tedavi etmek amacıyla bir kampanya başlatmış durumdadır. ‘Şimdi Yaraları sarma Zamanı’ veya ‘Yaraları saran sensin Türkiye’ diye hem desteklerimizi beklemek üzere 5601’e deprem yazıp gönderildiği zaman oradaki kardeşlerimize 10 TL’lik bir bağış yapılma imkanı var. Herkes ölçüsü çerçevesi içerisinde Elazığ ve Malatya’daki kardeşlerimiz için Türkiye Diyanet Vakfı orada şimdi nöbettedir. 5 bin kişilik bir aş evi kurmuş durumdadır. O aş evi çerçevesi içerisinde oradaki kardeşlerimize yardım ediyor. Vatandaşlarımız deprem yazıp 5601’e gönderdiğinde hiç değilse onlarında çorbada bir tuzu olmuş olması açısından önem kazanmış oluyor. Oradaki yaralara bir nebze katkıda bulunmuş oluyor. Biz de vatandaşlarımızın bu anlamda desteğini bekliyoruz” diye konuştu.