Aşura günü ve Kerbela faciasının tarihin en karanlık dönemlerinden olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu kara günde Peygamberimizin pak ve temiz neslinin temsilcisi ve çok sevdiği Hz.Hüseyin'in ve Kerbela çölünde Ehl-i Beyti ile birlikte 72 güzide yareninin zalim ve ceberrut iktidar sahipleri tarafından şehit edilmelerinin seneyi devriyesidir. Ceberut zalimlere ve zulme başkaldırının yıldönümünde şeref ve izzet timsali Hz.Hüseyin'in ve pak Ehl-i Beyti’nin şehadetini tebrik ediyor, Hz.Hüseyin ve yolunda gidenleri Allah'ın selamı ile selamlıyoruz.” denildi.
Kerbela olayının sıradan bir çarpışma ve mücadele olmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Kerbela'nın her yeri musibetle doludur. Aşura'nın bütün olayları acı ve ağlatıcıdır ama Hz.Hüseyin’in neden kıyam ettiğini, şehid olmayı niçin göze aldığını anlamadan, sadece ağlamak bizlere bir şey kazandırmaz. Hz.Hüseyin’in kıyamı, zamanın siyasi ortamı, hareketinin hedefleri ve mücadele tarzı ile Kerbela; İslam tarihinin en önemli ve üzerinde en çok durulması gereken hadiselerinden biridir!” ifadelerine yer verildi. Kerbela'nın zulme, zalime, haksızlığa, adaletsizliğe, sömürüye, dayatmaya ve gaddarlığa karşı çıkmanın adı olduğuna değinilen açıklamada şöyle denildi: “Hz.Hüseyin’in kıyamete kadar zalimlerin gözüne diken yapacak unsur Kerbela’dır. Bizim Aşura’ya bakış açımız matem bakış değildir. Aslında Kerbela bir kıyam yeridir. Aşura bir kıyam günüdür. Zulme başkaldırının adıdır Kerbela. Ümmetin diriliş ve direniş günüdür. İslami hareketlerin beslendiği çıkış noktaları Kerbela’dır, imam Hüseyin'in şahadetidir. Bir zalimden su isteyecek kadar dünyalık menfaatler adına zulme boyun eğecek kadar alçalmayan izzetli bir duruşla Kerbela'da kendini feda edebilme yiğitliğine sahip olan Müslümanların her ferdi Hüseyin ve ümmetin her mekanı Kerbela'dır.” Haber merkezi