Bahadır, “Geçmiş çatışmaların yaşandığı dönemle 20 Temmuz 2015 tarihinde sonra yeniden başlayan çatışma koşullarında ağır hak ihlallerinin yaşanmasında sorumlularından dün hesap sorulamadığı için ki; bugün yeniden başlayan silahlı çatışma süreci dâhilinde ağır insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Devlet ile Kürt Siyasal Hareketinin gerillaları arasında 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren yeniden başlayan silahlı çatışma ortamında sivillere yönelik silahlı ve bombalı saldırılarda yüzlerce kişi yaşamını yitirmiştir. Sadece 10.Ekim 2015 tarihinde Ankara’da yapılması istenen Barış mitingine katılmak amacıyla toplanan kitleye dönük yapılan intihar saldırısında 102 yurttaşımız yaşamını yitirmiş ve yüzlercesi yaralanmıştır. Türkiye’nin doğu ve güney doğusunda yani Türkiye Kürdistan’ı olarak bilinen bölgesinde devletin başta polis ve jandarma teşkilatı olmak üzere silahlı kuvvet unsurlarının tamamının katıldığı ve PKK’ye bağlı gerillalarla giriştiği çatışmaların tamamı Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3. Maddesine girmekte ve silahlı çatışma olarak adlandırılmaktadır.
İHD Dokümantasyon biriminin ulaşabildiği ve tespit edebildiği verilere göre 24 Temmuz-10 Ekim 2015 tarihleri arasında 215 sivil yaşamını yitirmiştir. Bu vahim tablo şunu göstermektedir. Cenevre Sözleşmeleri açıkça ihlal edilmekte, savaş suçu işlenmektedir.
Sivillere yönelik ağır hak ihlalleri yeniden başlayan silahlı çatışma döneminin derhal sona erdirilmesi gerektiğini talep ediyoruz. Bu nedenle bir an önce kalıcı çatışmasızlığın sağlanarak Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakere yöntemine geçilmelidir. Bu vesile ile taraflara bir an önce silahları susturması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz” dedi. Açıklama 5 dakikalık oturma eylemi ile son buldu. Haber merkezi