Adıyaman, Ağrı, Batman, Tunceli, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Urfa ve Van baro başkanları haftasonunda Dersim’de bir araya geldi. Bölge ve ülke gündeminin ele alındığı toplantının ayrıntılarına dair yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, 31 Mart’ta yapılan seçimlerin ortaya çıkardığı sonuçların tüm politik aktörler tarafından dikkatle incelenmesi ve ders çıkarılması gerektiği belirtilerek, yıllardır özellikle politik aktörlerin kullandığı ve seçim döneminde zirveye ulaşan ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı nefret söylemlerinin Türkiye halkları tarafından karşılık bulmadığının ortaya çıktığı ifade edildi. Gerilim üzerine bina edilen bu paradigmanın terk edilerek, toplumun tüm farklı kesimlerini kucaklayan yeni bir dil ve buna bağlı olarak yeni politikalar inşa edilmesinin kaçınılmaz olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Tam da bu noktada Kürt meselesi konusunda barışçıl yeni bir politika ihtiyacı kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkmıştır. Tüm aktörlerin ‘çözüm süreci’ olarak adlandırılan ve 2013-2015 yılları arasında süren çatışmasızlık ve müzekkere sürecinde önemli bir deneyim ve birikimi olmuştur. Ayrım yapmaksızın ve kimseyi suçlamaksızın bu sürecin iyi yönetilmediğini kabul ediyoruz. Ama aynı zamanda bu sürecin yeterince değerlendirilmediği ve kıymetinin bilinmediği yönündeki eleştirilere de katılıyoruz. Bizler bütün eksikliklerine rağmen bu sürecin çok kıymetli olduğunu, çatışma çözümü konusunda önemli deneyimler ve birikimler sağladığını düşünüyoruz. Dolaysıyla bir kez daha barışı denemenin tüm halklarımızın yararına olduğunu ve çözümün tam zamanı olduğunu düşünüyoruz.” Açıklamada, ifade özgürlüğü kapsamında kalan fikirleri nedeniyle hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar nedeniyle tutuklu olan gazeteciler, STK temsilcileri, akademisyenler, siyasetçiler ve diğer tüm mağdurların derhal serbest bırakılması ve haklarında derdest olan soruşturma ve davaların düşürülmesi istendi. Demokratik ve eşitlikçi yeni bir anayasa ile bütün bunların giderilebileceğini belirten baro başkanları, bunun Türkiye halkları ve demokrasisi açısından aciliyet arz ettiğini kaydetti.