Dr. Aydın, şunları söyledi; “Pek çok kişi zaman zaman yaşadığı çeşitli sağlık sorunlarını vücudunda görülen belirtilerle fark ediyor. Bu belirtiler kimi zaman mide bulantısı, kimi zaman ateş, kimi zaman da şiddetli bir baş ağrısı olarak ortaya çıkıyor. Bu belirtiler arasında yer alan baş ağrısı, genellikle altta yatan başka bir sağlık sorununun habercisi olabiliyor. Baş ağrısı uzun, kısa, şiddetli, ani başlayan, hiç geçmeyen türden olabiliyor. Baş ağrısı tek başına bir hastalık değil, yalnızca bir belirtidir. Bu belirtinin hangi sağlık sorunundan kaynaklandığını tanımlamak, doğru tedavi için oldukça önem taşıyor. Baş ağrısı, hissedilen ağrı açısından aynı bölgede olsa da, çok farklı tipleri bulunuyor. Yıllarca sürebilen gerilim tipi baş ağrıları dalgalanmalar şeklinde seyrediyor. Nöbetler halinde gelen ve başlangıcında ‘aura’ şeklinde tabir edilen öncü belirtileri de bulunabilen migren tipi ağrılara zaman zaman bulantı ve kusma da eşlik ediyor. Nevraljik ağrılarda kişi yaşadığı ağrıyı; ani elektrik çarpması veya şiş sokulması şeklinde tarif ediyor. Fonksiyonel baş ağrıları, daha çok stres veya duyulara aşırı yüklenme sonucu ortaya çıkıyor. Gözler sık bilgisayar kullanımına, parlak ışıklar, güneş gibi etkenlere maruz bırakıldığında; gürültülü ortamlarda uzun süre bulunulduğunda baş ağrısı tetiklenmiş oluyor. Migren tipi baş ağrısı olanların ise, ağrıyı tetikleyecek özellikle tiramin, sodyum benzoat ve monosodyum glutamat içeren acılı gıdalar, bazı peynir cinsleri, konserve gıdalar, katkılı hazır gıdalar, çikolata, kabuklu deniz ürünleri ve mayalı içeceklerden uzak durması gerekiyor. Tüm bu etkenlerden uzak durulabildiği ölçüde baş ağrılarından korunmak mümkün olabiliyor.”