son zamanlarda taziye yemekleri ile ilgili tartışmaların ardından bir açıklamada Müftü Erhan’dan geldi. Erhan, “Taziye, ölünün yakınlarının üzüntüsünü paylaşmak, onları teselli edici, rahatlatıcı söz söylemektir. Cenaze yakınlarının acılarını tazelememek için, taziye üç gün içinde yapılmalıdır. Taziyenin kısa tutulması gerektiği gibi, taziye sahiplerine yardımcı olmak ve onlara külfet olmamak gerekir. Malumunuz olduğu üzere ilimizdeki taziyelerde yemek ikramı yapılmaktadır. Bir yakınını kaybetmenin üzüntüsü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin, taziye için gelen kişilere yemek sunması ilave telaş ve sıkıntıya sebep olmakta, kederli aileye yük olmaktadır. Taziyenin yapılış amacına da uygun olmayıp, mekruh, sünnete aykırı ve bidattir. Sünnete uygun olan ise, taziye sahiplerine ikram edilmesidir. Nitekim amcasının oğlu Câfer şehit olduğunda Peygamberimiz (s.a.s), Câfer’in ailesi için yemek hazırlanmasını emretmiş ve yakınları da buna uygun hareket etmiştir. Bu gün Belediyemiz, cenaze yakınları ile uzaktan gelenler için bunu ifa etmektedir. Taziyeler, yemek saatleri dışında olmalıdır. Zorunlu masrafların dışında taziye evlerinden para almak, burayı bir ticaret yeri gibi görmek de yanlıştır. Zira taziye evleri ticarethane değil hizmet yeridir. Gelin hep beraber hayırlı bir iş yapalım. Belediyenin ikram ettiği yemeğin dışında yemek vermeyelim ve bu ikramın da sadece taziye sahipleri ile uzaktan gelen misafirler için olduğunu bilelim. Yemek saatlerinde taziyeye gitmeyelim. Taziye evlerinden zorunlu masrafların dışında para alınmasına müsaade etmeyelim. Zorunlu masrafları da ödeyemeyecek olanlara yakınları olarak bizler paylaşarak ödeyelim” dedi.
Lütfen bekleyin..
