Dönem Sözcüsü Deniz Topkan, Yeni Zelanda’da iki camiye yapılan silahlı saldırıda 49 insanın katledilmesinin insanlık adına yeni bir utanç olarak tarihe geçtiğini belirtti. Topkan, “Kendinden olmayanları, kendisi gibi yaşamayanları, kendisi gibi düşünmeyenleri dünyanın neresinde olursa olsun vahşice katletmeyi meşru gören karanlık zihniyeti lanetliyoruz. Yaşanan katliamın son olmasını diliyor, insanların inançları, etnik kimliği ve siyasi düşüncesi nedeniyle hedef olmadığı, barış içinde eşit ve kardeşçe bir ülke ve dünyada yaşamak istiyoruz. Elbette böyle bir dünya mümkündür, bu dünya emekçilerin elleriyle kurulacaktır. Bundan tam 41 yıl önce 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi öğrencisi yedi devrimci genç kontrgerilla tarafından katledilmiştir. Günler öncesinde katliam hazırlığı yapıldığı yönündeki istihbarata rağmen hiçbir önlem alınmamış, katliama açıkça göz yumulmuştur. Tarihe Beyazıt Katliamı olarak geçen bu katliamdan 10 yıl sonra ise tüm dünya Halepçe vahşetine tanıklık etmiştir. 16 Mart 1988 günü Saddam Hüseyin rejimi tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarında Halepçe Kasabası ve civarı kimyasal silahlarla bombalanmış, tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan katliamda çoğu çocuk ve kadın 12 bin kişi yaşamını yitirmiştir. Katliamlar tarihimize 12 Mart 1995 tarihinde Gazi katliamı eklenmiştir. Alevi yurttaşlarımızın gittikleri kahvehanelerin ve cem evinin hedef alındığı silahlı saldırılarda bir kişi hayatını kaybetmiştir. Saldırıları protesto etmek için toplanan halkın üzerine ateş açılması sonucunda yaşanan olaylarda 22 kişi katledilmiştir. Beyazıt, Halepçe, Gazi katliamları üzerlerinden onlarca yıl geçmesine rağmen hafızalarımızdaki canlılığı, yüreğimizdeki acısını koruyor” dedi.