Dünyada her yıl 14 milyon kişinin yakalandığı ve 8,2 milyon kişinin ölümüne sebep olan kanserin; yaş, cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm insanları etkilediğini hatırlatan Arpağ, “Kanserde benzer seyir devam ettiği takdirde, 2030 yılında 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir.
Ülkemizde ki en son resmi rakamlar değerlendirildiğinde bir yıl içerisinde yaklaşık 96 Bin 200 erkek ve 67 Bin 200 kadının kanser teşhisi aldığı tahmin edilmektedir” dedi. Akciğer Kanseri ile ilgili de bilgi veren Arpağ, şöyle devam etti; “Akciğer dokularında bulunan anormal hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Kanser, hücrenin genetik materyalini taşıyan DNA’sının yapısındaki bir hata veya mutasyon nedeniyle başlar. DNA’daki mutasyonlar normal yaşlanma süreciyle veya çevresel faktörler nedeniyle (sigara içimi, asbest lifleri solunması) oluşur. Sonraki aşamada kontrolsüz çoğalan bu hücreler çevre dokulara ve organlara da yayılabilir. Dünyada, erkeklerde ilk üç sıra kanser türü içerisinde 2. sıradayken, Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Erkeklerde akciğer kanseri insidansı Türkiye’de yüz binde yaklaşık 69’larda olup dünya ortalaması ise yüz binde 30-35’lerde, Avrupa Birliği ortalaması ise 100 bin’de 48’lerdedir. Akciğer kanseri hem dünyada hem de Avrupa’da kadınlarda görülme insidansı yüz binde 13-14 iken ülkemizde bu oran yüz binde 7-8 civarındadır. Günümüzde sık görülen akciğer kanseri, tüm dünyada en çok ölüme neden olan kanser türüdür. Erkeklerde daha sık görülür. Ancak kadınlarda da görülme oranı gittikçe artmaktadır. Ülkemizde her yıl 30-40 bin civarında akciğer kanseri vakası görüldüğü tahmin ediliyor.”