. İlim Yayma Cemiyetinde yapılan basın açıklamasında, yaşanan asker ve polis ölümlerinin infiale yol açtığını belirten Diyaettin Demirhan, platform adına yaptığı açıklamada, şunları söyledi; “Ülkemizin batısındaki şehirler adeta ayaklandı. Silvan, Cizre ve Yüksekova’da uygulanan sokağa çıkma yasakları ise doğuda tedirginliklere ve bilgi kirliliğine zemin hazırladı. Başka savaşlara ait fecaatler, başka yıllara ve olaylara ait görüntüler medyada ve sosyal haber ağlarında hızla paylaşılarak insanlarımızın galeyana gelmesi hedeflendi. Çatışmalar, şehir eşkıyalarının terörü ve bilgi kirliliği özellikle Türk ve Kürt milliyetçilerini sokağa çekmeğe yönelik bir provokasyonu amaçlamaktaydı. Kendilerini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan kesimler terör estirip adeta dehşet saçtılar. Başta Kayseri, Yozgat, Kırşehir gibi Anadolu’nun değişik şehirlerinde Van, Kars, Bitlis, Muş hatta Malatya illerine ait şehirlerarası otobüslerin önü kesilip otobüsleri taşlandı. Mersin’de, Antalya’da yol kesip kimlik kontrolü yapıldı, Kürt olduğu sanılan vatandaşlar şiddete, hatta linçe maruz kaldı. Olaylar o kadar mantık ve insaf ölçülerini aştı ki, bir Kürt inşaat işçisi yöreye özgü şalvar giydiği için “Ya Allah. Bismillah. Allahu ekber” sloganları eşliğinde dövülüp Mustafa Kemal’in büstü öptürüldü. PKK’nin yol kesmesi, sivilleri katletmesi ve kaçırması nasıl bir terör eylemi ise Kürtlere ait işyerlerinin kundaklanması ve Kürtlerin saldırıya uğraması da terör eylemidir. Yaşananlar aslında ülkemizi Suriyeleştirmek isteyenlerin bir iç savaş provasıydı. Neyse ki, sağduyu galip geldi ve öfke patlamasının yol açtığı taşkınlıklar dindi. Türk ve Kürtlerin bin yıllık kardeşliğine kast edenler, kardeşliğimizin çimentosu olan İslami değerlere toslayacaktır. Kuran-ı Kerim’in “Müminler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını bulunuz” hükmü gereğince her Müslüman, hak ve hukuka dayalı bir kardeşliği tesis etmeye çalışmakla yükümlüdür.” Haber merkezi