Süreci planlayanların üzüntüyü kontrolsüz öfkeye dönüştürmek ve ülkeyi kaosa sürüklenmek istediklerini belirten açıklamada, şöyle denildi; “Kim ne derse desin bu süreci işletenler Büyük Ortadoğu Projesi'nin sahipleridir. Yaşadıklarımız ne yazık ki yanlış uygulana politikaların neticesidir. İstenilen Irak'ta ve Suriye'de yaşanılan olayların aynısının Türkiye'de de yaşanılmasıdır. Ülkemiz insanlarının birbirini anlamadığı, birbirini dinlemediği, birbirini görmediği ve duymadığı kamplaşmaların olduğu bir duruma getirilmek istenmektedir. Aklıselim sahiplerinin, kanaat önderlerinin ve temsil yeteneği olan tüm kişilerin bu süreci doğru okuması, sessiz kalmaması, akan kanın durması ve hiçbir insanımızın ölmemesi için seferber olması gerekir. Olaylar kontrolden çıktıktan sonra yaşanılan acılar ve kayıplar çok daha büyük boyutta olacaktır. Bu coğrafyanın insanları birbirine kırdırılıyor, yitirdiğimiz her can için Allahtan rahmet diliyoruz. Acılı ailelere sabırlar diliyoruz. Akan kanın durması için, tek bir insanımızın canının gitmemesi için, huzur barış ve kardeşlik ortamının tesisi için ülkemizdeki tüm silahlı grupların silahlarını bırakması gerekmekte, hiç kimseye hiçbir saldırıda bulunmaması gerekmektedir. Aynı zamanda da emniyet güçlerinin de operasyonları durdurması gerekmektedir. Bölge halkı artık savaştan bıkmış, mağdur durumdadır, ekonomik hayat bölgede adeta felç olmuştur. Halk huzur istemekte olup, tüm sorunların mecliste çözülmesini istemektedir. Yitirdiğimiz insanlarımızı geri getirmemiz mümkün değildir. Ama yeni ölümlerin olmasının önüne geçilebilir. Ateş, sadece düştüğü yeri yakmaz. Ateş ehli vicdan olan herkesin yüreğini yakar. Bu ülkenin ve bölge ülkelerinin tek çıkış yolu, kim ne derse desin, İslam Adaleti, İslam kardeşliği ve İslam Birliği'dir. Dualarımız ve temennilerimiz sözlerimizin kalplerde yer bulmasına dairdir.” Haber merkezi