5 Ekim 1966’da dünya öğretmenlerinin belli başlı çatı örgütlerinin katkılarıyla öğretmenlerin okul ve toplum yaşamındaki önemini, statülerini, belli başlı temel sorunlarını ele alan bir belgenin kabul edildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi; “Türkiye, bugün 25’inci yılı kutlanan Dünya Öğretmenler Günü’ne eğitimde yaşanan karanlık bir tablo ile girdi. ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da alınan, ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’nın imzacı ülkeleri arasında yer alan Türkiye, tarafı olduğu kararların gereğini yıllardır yerine getirmedi. OHAL KHK’leri ile 40 bin 922 eğitimci kamu görevinden ihraç edildi, ihraç edilen öğretmenlerin sayısı görevinden alınan asker ve polis sayısının üzerine çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre resmi öğretmen açığı 117 bin 403, ataması yapılmayan öğretmen sayısı 438 bindir. Son 16 yılda KPSS’ye giren her 100 öğretmenden sadece 17’sinin ataması yapılmış, geriye kalan 83 işsiz öğretmen ya tekrar sınava girmek ya da başka alanlarda çalışmak zorunda bırakılmıştır. Bugüne kadar ataması yapılmadığı için farklı işler yapmak zorunda kalan meslektaşlarımız iş cinayetlerinde hayatını yitirmiş, 53 işsiz öğretmen ataması yapılmadığı için yaşamına son vermiştir. Türkiye 5 Ekim’i hukuksuz öğretmen ihraçları, hak kayıpları ve sürgünler ile karşıladı. Eğitim Enternasyonali’ne üye yüzden fazla ülkede eşzamanlı kutlanan Dünya Öğretmenler Günü’ne ataması yapılmayan yarım milyon öğretmenle giren Türkiye’de öğretmenlerin içinde bulunduğu zor şartlar, son yılların en tepe noktasına ulaştı. Öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik tavsiye kararlarının yer aldığı uluslararası belgenin tarafı olan Türkiye, belgenin imzalandığı tarihten bugüne eğitimcilerin haklarına yönelik yeterli adımları atmadı.”