Çocukların daha başarılı olabilmeleri için bedeni ve zihni gelişimlerini destekleyen sağlıklı bir beslenme çantasına ihtiyaç olduğunu belirten Akın, okulların açılmasıyla kahvaltı problemi çeken çocuklar için ailelerin çözümler aradığını fakat çocukların zihinsel gelişiminde sağlıklı kahvaltının formülünün peynir ve süt tüketiminden geçtiğini vurguladı.
Kahvaltının önemli olduğunu anlatan Akın, “Okullar açıldı artık, anne ve babaların etkisi çocuklar da daha çok azalacak çünkü çocuklar okulda artık kendi başlarınalar. Anne ve baba kontrolü altında değiller. Çocuklarımızı okul dönemin sağlıklı beslememiz için, kahvaltı en önemli noktadır. Çocukların abur cuburu yemesini engellemek adına harçlıklar da kısıtlamaya gidilebilir. Annelerin çocuklarına hazırlayacakları beslenmeler çok önemli. Beslenme çantalarına, kuru yemiş, badem, fındık, ceviz, kuru ve taze meyvelerle beraber küçük paket sütlerden koyabilirler. Öğleden sonra öğün vermeyen okullar için tahıl ekmeğinde tost hazırlayıp yanına ayran koyarak bir öğün yapabilirler. Çocukların sağlıklı beslenmeye teşvik edilmesi gerekiyor” dedi.
‘YEME ALIŞKANLIĞI BİR KÜLTÜRDÜR’
İyi bir kahvaltı yapılarak okula gitmelerini öneren Akın, “Çocuklar evde iyi bir kahvaltı yaptıktan sonra okula gönderilmelidir. Asla okula aç gitmemeliler. Evde sağlıklı, doğru bir kahvaltı muhakkak yapmalılar. Çünkü çocukluk çağında beslenme çok kıymetli bir dönem. Bir çocuğun gelecekte ki tüm yaşantısını etkileyen bir dönem. Bu yaşlar da çocukların yeterli ve sağlıklı bir şekilde beslenmeliler. Et, süt, yumurta, peynir ve yoğurt bunları yeterli almaları gerekir. Bu gıdalar da kısıtlamaya gidilmemeli. Abur cubur paketlenmiş gıdalar, hazır yiyecekler, yoğun kalori hamur işi içeren şeyler tükettirilmemeli. Bol su içmeye ve spora teşvik edilmeli. Hazır abur cubur yiyecekler yerine annelerimiz biraz daha araştırma yaparak kendileri evde alternatif ürünler tercih edebilirler. Çocuklara göre sağlıklı atıştırmalıklar yedire bilirler” diye konuştu. Yeme alışkanlığının evde başladığını söyleyen Akın, şunları kaydetti; “Yeme alışkanlığı bir kültürdür ve bu aile de başlar. Anne ve baba nasıl beslenirse çocuklarına da bunu aktarmış olurlar. Şişman, obezite bir anne ve babanın çocuğunu diyetisyene getirmesi trajikomik bir durum olur. Anne ve baba önce kendini düzeltecek, kendileri doğru beslenecek ki çocuklar da doğru beslenme alışkanlığını edine bilsinler. Çocuklarımıza spor alışkanlığını da kazandırırsak çok daha sağlıklı nesiller oluşacaktır.”
Lütfen bekleyin..
