Dr. Akyüz, erken teşhisin çok önemli olduğunu ve yapılacak bazı testlerle bu kanserlere çok erken aşamalarda tanı konulduğunda ortadan kaldırılabildiğini ifade etti.
‘BÖLEGEDE KANSER VAKALARI SIK GÖRÜLÜYOR’
2002 yılında mezun olduğu Dicle Üniversitesi Tıp fakültesinde 2006’da Genel Cerrahi ihtisasına başlayan Batmanlı Cerrah Akyüz, ilimizde ve bölgede onkolojik vakaların sıkça görüldüğünü ve özellikle kalın bağırsak kanserleriyle sıkça karşılaştıklarını kaydetti. Bölgedeki hava kirliliği ve çevresel faktörlerin etken olduğu için kanser vakalarının biraz fazla olduğunu belirten Akyüz, şöyle konuştu; “Kalın bağırsak kanserleri artık erken tanı konulup önlenebiliyor. Batman Bölge Hastanesinde 8 tane genel cerrah mevcuttur. Her bir genel cerrah ayda en az 2-3 tane kalın bağırsak ameliyatı gerçekleştiriyor. Hatta kalın bağırsak kanserleri erken tanı anlamında daha da fazladır. Ama ameliyat olarak her birimiz ayda 2-3 ameliyat yapıyor, toplamda 15-20 arasında kanser vakasıyla ilgili olarak ameliyat gerçekleştiriyoruz.”
‘ERKEN TEŞHİS GÜNÜMÜZDE ÇOK ÖNEMLİDİR’
Kanser vakalarına bazı testlerle erken tanı konulabildiğini ve bu testlerden en önemlisinin kolonoskopik muayene olduğunu aktaran Genel Cerrah Akyüz, “ Kolonoskopik muayene ile erken tanı konularak, hatta ileri kansere dönüşebilecek lezyonları erken dönemde yakalayıp, onları ortadan kaldırabiliyoruz. Mesela kolondaki polipler bazen kansere dönüşebiliyor. Kanserin erken öncüleri olabiliyorlar. Bunlar erken tanıda tespit edildiği zaman, bu polipleri aldığımız zaman, kanseri önleyebiliyoruz. Bu tür kanser vakaları özellikle Batman merkezde daha fazla ama çevresinde daha az görülmektedir.” Dedi.
‘KANSERİN EN BÜYÜK NEDENİ, HAVA KİRLİLİĞİ VE BESLENME’
Herkesin 50 yaşından sonra en az bir kez kolonoskopik muayene yapması gerektiğine vurgu yapan Akyüz, “ Ailevi risk taşıyan kişilerin ise iki yılda bir kolonoskopik muayene yapması gerekiyor. Hangi insanların kalın bağırsak kanseri açısından risk gurubundadır, bunlarla ilgili birşeyler söylemek istiyorum; ailesinde kalın bağırsak kanseri olanlar, kırmızı eti fazla tüketenler, fazla kilolular, sebze ve meyvelerden fakir beslenenler ve posasız beslenenler daha riskli gruplardan olanlardır. Özellikle Doğu toplumu olarak bizler kırmızı eti çok tüketmekteyiz. Meyve ve sebze fazla tüketmiyoruz. Kiloluyuz ve hareketsiz bir yaşam tarzımız vardır. İşte bu saydıklarım maalesef risk gruplarındadır” dedi. Recep Akın