Açıklamada, şöyle denildi; “Birleşmiş Milletlerin Raporu’na göre 1996 yılında zorla yerlerinden edilenlerin sayısı 37.3 milyon iken 2017 Küresel Eğilimler Raporunda bu sayı 68.5 milyonu bulmaktadır. Bu sayının 25,4 milyonunu mülteciler, 43,1 milyonunu ise ülke içinden yerinden edilmiş kişiler oluşturmaktadır. Suriye’de iç savaş ile birlikte başlayan yoğun göç dalgası nedeniyle, Türkiye diğer ülkelere göre en fazla mülteci sayısına sahip olmuştur. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Nisan 2018 Türkiye verilerine göre Türkiye’de bulunan mülteci sayısı toplamda 3.9 milyondur. Bunların 3.5 milyonu Suriyeli, 169 bini Afgan, 143 bini Iraklı, 35 bini İranlı, 4800’ü Somalili, 10.800’ü ise diğer tabiyetlere sahiptir. Bilindiği gibi Türkiye’nin 2016’da Cerablus ve Azez arasındaki bölgeyi Bab kentine kadar kontrol etmesiyle birlikte çok sayıda Suriyeli mültecinin geri döndüğü söylenmekte ama herhangi bir sayı açıklanmamaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin Ocak 2018’de Suriye’nin Afrin bölgesine gerçekleştirdiği askeri harekât sonucu Afrin’de yaşayan 150 bine yakın sivilin burayı terk ederek Suriye’nin başka bölgelerine göç etmek zorunda kaldığı bilinmektedir. Mülteciler özellikle Urfa, Antep, İstanbul ve Çukurova bölgesinde yoğun olarak bulunmaktadır. Ancak ülkenin hemen her yerine de az ya da çok dağılmış durumdadırlar. Barınma, çalışma, sağlığa erişim, eğitim ve hukuki sorunlar yaşamakta, bunların yanı sıra birçok şiddet vakası ile de karşılaşmaktadırlar. 20 Haziran Dünya Mülteci Günü, insanlık zincirinin bu en zayıf halkası olan halklara karşı devletler ve tüm kurumlar insanlık görevlerini yerine getirmelidirler.”