Açıklamada, 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat'ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılması ve mahkûmların af ve tahliyeleri değil, yeniden yargılanmaları talebinde bulunuldu. MAZLUMDER adına basın açıklamasını okuyan Mahmut Yavuz, brifingli ve paralel yargı kararlarının iptal edilip, mahkûmlar için af ve tahliye değil, yeniden yargılama yolunun açılması gerektiğini belirtti. Yavuz, konuyla ilgili bugüne kadar yapılan onlarca eylem ve söyleşi, yüzlerce ziyaret ve dile getirilen taleplerin somut bir karşılık bulmadığını söyledi. Yavuz, “20-25 Ramazan ayını ve 40-50 bayramı içeride geçiren 28 Şubat mahpusları için yıllar değişmiş, hükümetler değişmiş, güç odakları, yargı mensupları değişmiş ama mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında hiçbir şey değişmemiştir. Ne kadar ironiktir ki, 28 Şubat'ta darbe yaptığı mahkemece tescil edilip müebbet hapis cezası alan darbeciler ayda bir imza karşılığı salıverilirken darbenin hakiki mağdurları hâlen cezaevlerinde tutulmaktadırlar. Cumhurbaşkanı'nın defalarca, Başbakan'ın birkaç kez dillendirdiği, Meclis'te defalarca gündeme gelen bu hukuksuzluk karşısında somut bir adli, idari ya da yasal adım atılmamış olması ciddi çelişkileri içerisinde barındırmaktadır” dedi. Yavuz, aradan geçen 21 yıla rağmen 28 Şubat'ın çaldığı hayatların hesabının sorulmadığını, 20 yılı aşan sürelerle cezaevlerinde tutulan 600'e yakın mahkûm ve bu mahkûmların aileleri için darbenin devam ettiğini vurguladı.
‘28 ŞUBAT MAHPUSLARINA ÖZGÜRLÜK’
Sahte delil ve tutanaklarla mahkumiyetlerin oluşturulduğuna işaret eden Yavuz, "Beraat etmesi gerekirken bir torba dosyaya dahil edilen; en ağır yorumda bile adli nitelikli süreli hapis cezası alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen; delil niteliği tartışmalı olup ABD'de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan; avukatsız ve işkenceli sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan; toplumsal zemin oluşturmak adına ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat mahpuslarına özgürlük talebiyle buradayız." diye konuştu. Zulmün devam ettirilmesinin hiçbir izahının olmadığının altını çizen Yavuz, açıklamasına şöyle devam etti; “28 Şubat hemen her çevre tarafından darbe olarak adlandırılıyorken; 28 Şubatçılardan bir kısmının darbeciliği mahkeme tarafından da tescil edilmiş ve onlara müebbet hapis cezası verilmişken; 28 Şubatçı hakim ve savcıların brifingli ya da paralel yargının elemanları olduğu tespit edilmiş ve kritik mahkemelerde görev yapanlar ya ihraç edilmiş ya da tutuklanmışken; örgütçülerin başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğu ve cezalandırdığı ortaya çıkmışken, 28 Şubat süreci yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapılamaz. Bırakın hukuku, mantık ilkelerine bile aykırı olan bu zulmün hâlen devam ettirilmesinin bir izahı yoktur.”