Gıda zehirlenmesinin, ölümcül olabilen çok önemli ve özellikle sıcak mevsimlerde veya çok sıcak iklimlere sahip yörelerde yaygın bir hastalık olduğunu belirten Edebali, “Gıda zehirlenmesi, bakteriler veya toksinlerle bozulmuş yiyecek veya içeceklerle meydana gelir. Gıdaya bakarak zehirli olduğu çoğu kez fark edilemez. Çünkü görüntü, koku ve hatta tatta herhangi bir değişiklik meydana gelmemiş olabilir. Besin zehirlenmelerine yol açan bakteriler tozda, toprakta, çiğ gıdalarda, sebzeler ve meyvelerde çok yaygın olarak bulunur. Güneş ışığı olmayan yerler, nemli ve sıcak ortamlar bakterilerin üremesi için uygun ortamlardır. Her besin zehirlenmesi ile belirtilerin ortaya çıkma süreleri farklıdır. Bu süre 30 dakika ile bir hafta arasında değişir. Genellikle 1-2 gün içinde kendini gösterir. İyi pişirilmemiş gıdalara temas veya yenmesiyle meydana gelir. Bu nedenle yemekten önce ve sonra el yıkanması çok önem arzeder. En çok çiğ kümes hayvanlarında, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerde, kırmızı ette ve arıtılmamış sudan kaynaklanır. Genellikle kendiliğinden geçebilir. Ancak şikayetler ağır seyreder ve uzun süre devam ederse, zehirlenen özellikle bebek veya yaşlı ise beklemeden doktora başvurulmalıdır. Bulantı veya kusma varsa hiçbir şey yenilip içilmemelidir. Sıvı kaybı nedeniyle serum ve bakteriyel düşünülürse uygun antibiyotik başlanabilir. Mantar gibi organ yetmezliği ve sinirleri etkileyen bir gıda ile zehirlenmiş ise yatırılarak tedavi ve hemodiyaliz bile gerektirebilir.
Tedaviden ziyade korunmak daha önemlidir. Evi sık sık temizlemektense kirletilmemesi gibi.
Besin satın alımında ve tüketiminde sağlıklı olmasına ve temizliğine özen gösterilmeli” diye konuştu.