Başaran, önergede şunları belirtti; “2016 yılında gerçekleşen darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal Rejiminin sonrasında gerçekleşen binlerce tutuklama nedeniyle Türkiye cezaevleri, mevcut kapasitesinin yetemeyeceği sayıda mahpusu alıkoymaktadır. Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 7.02.2018 tarihli 77204178-207.99/1723/19321 sayı, Ceza İnfaz Kurumlarında Sayımlar konulu yazıya göre; “hükümlü ve tutuklulara personele yönelik saldırı ve rehin alma gibi eylemleri önlemek amacıyla sayımların odanın alt katında, tüm hükümlü ve tutukluların belli bir nizamda ve ayakta görülecek şekilde alınması” ibaresi bulunmaktadır. Bu ifadede tanımlanan sayım biçiminin ‘askeri sayım’ ile benzerliği mahpusların bu sayım biçimini reddetmesi ve akabinde cezaevi personeli tarafından darp edilmesi ile sonlanmaktadır.” Başaran, Adalet Bakanı Gül’e şu soruları yöneltti; “Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 7.02.2018 tarihli 77204178-207.99/1723/19321 sayı, Ceza İnfaz Kurumlarında Sayımlar konulu yazının tam içeriği nedir? Bu içeriği kamuoyu ile paylaşacak mısınız? Yazıda geçen “hükümlü ve tutuklulara personele yönelik saldırı ve rehin alma gibi eylemleri önlemek amacıyla” ifadesini destekleyecek kaç eylem gerçekleşmiştir? Bu eylemlerin gerçekleştiği iddia edilen tarih ve cezaevi bilgileri nedir? 1 Ocak 2018 tarihinden beri ayakta sayım vermeyi reddeden kaç mahpus iletişim, disiplin ve hücre cezası almıştır? Bu cezalar hangi tarihlerde verilmiştir?”
Ayakta sayım vermeyi reddeden mahpuslara fiziksel ve psikolojik tahribat oluşturacak şekilde zarar verdiği iddia edilen kaç cezaevi personeli görevinden alınmıştır?”