Toplantıya Milletvekili Ziver Özdemir ve İl Başkanı Diyadin Uçar’ın yanı sıra İl yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanları, parti ilçe başkanları kadın ve gençlik kolları üyelerinden oluşan yaklaşık 200 kişi katıldı. AK Parti Ağustos ayı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplasında konuşan Milletvekili Özdemir, yaşanan olayların ülkenin ve vatandaşların huzuruna yönelik olduğunu ifade ederek, uluslar arası güçlerin oyununda aktör olmamak gerektiğini dile getirdi. 7 Haziran seçimlerinde arzuladıkları sonucu almamalarına rağmen 258 vekilli çıkararak açık ara seçimin galibi olduklarını aktaran Milletvekili Özdemir, iktidarı oluşturmak üzere önlerine koalisyon konulduğunu ancak diğer üç partinin anlaşılmaz tavırları nedeniyle hükümet kurulamadığını ve yeniden bir seçime gitmek zorunda kaldıklarını söyledi. Diğer partilerin 7 Haziran seçimlerinde ‘ İktidar olacağız, ülkeyi tek başımıza yöneteceğiz’ söyleminde bulunamadıklarını belirten milletvekili Özdemir, tüm partilerin AK Parti’yi hedef aldıklarını ve gerçek dışı söylemlerle partiyi yıpratma cihetine gitmeyi tercih ettiklerini belirtti. Özdemir, “İhtiyaç eğer Türkiye’de yaşayan 78-80 milyon civarındaki vatandaşın huzuru refahı ve bu milletin rahatlığıysa uluslar arası dış güçlerin oyununda aktör olmamak lazım. Milli olmak lazım bu milletin bu halkın bizden istedikleri doğrultusunda hareket edip projeler ortaya koymamız lazım. Ama bunu yapmadılar uluslar arası güç aktörler belli seçim dönemleri burada milyon euroları burada bu vakıfları aracılığıyla buradaki siyaset yapan insanlara peşkeş çeken aktörlerdir. O vakıflar hangi ülkelere nerde yardım ettikleri ve buradaki insanları ve seçim sürecindeki masrafları karşıladıkları çok net ortada. Bunlar bu oyunla bu tezgaha maalesef siyasi partiler alet oldular” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’Yİ GİRDABA ÇEKMEK İSTİYORLAR
Tüm gelişmelerin nedeninin Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek olduğunun altını çizen Özdemir, “Bu yüce milletin buna izin vermeyeceğini ifade etti. Ortaya konan planın işlediğini dile getiren Özdemir, “ maalesef evlatlarımızın kardeşlerimizin kanlarının döküldüğü bir alana doğru kaymaktayız. Yanı başımızda Suriye yanıyorken , bu Ortadoğu coğrafyasında ateş çemberi haline gelen Libyası’ndan tutun Yemen’ine , Tunus’una kadar kuzeyimize baktığımızda Ukrayna’sına kadar bu ateş çemberinin içerisine bu girdabın içine Türkiye’yi de nasıl katarız , nasıl Türkiye’yi o girdaba çekeriz diye çok ciddi emek harcadılar ve bir nebze de olsa başarılı oldular. Ama bu aziz milletin sağduyusu onların planlarını ters yüz edecektir.” dedi. AK Parti gibi yıllarca bu millete hizmet etmiş olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Güneydoğu düşmanı olarak lanse ettiklerini aktaran Milletvekili Ziver Özdemir, her vatandaşın oynanan oyunları iyi sezmesi gerektiğini anlattı. Özdemir, “Sayın Erdoğan bu bölgedeki insanlar ben kürdüm diyemediği dönemlerden bu günlere geldik. Sayın Cumhurbaşkanımız Kürtleri kardeşi gibi görüyor ve her yerde bunu dillendiriyor. Türkiye Cumhuriyeti 78 milyon insandan eşit bir şekilde vatandaşlık mantığıyla ortaya koyduğu tüm bu hizmetlere bugünkü 12-13 yaşındaki çocukları katil Erdoğan diye bağırtan insanların biraz vicdanlarının sızlaması gerekiyor” diye konuştu.
HDP KENDİ ELİNDE DEĞİL
HDP’nin kendi elinde olmadığını ifade eden Milletvekili Ziver Özdemir, HDP’ye yönelik şu eleştirilerde bulundu; “Keşke HDP kendi elinde olsa ve şu anda bu bölgede akan kan akmamış olsa. Keşke HDP’deki yönetici pozisyonunda olan insanlar sözün ve oyun ne kadar kıymetli olduğunu ve bir silahın mermisinden ne kadar güçlü olduğunun farkına varsalar. Çünkü silahla çözemeyeceğiniz çok büyük problemleri siz siyasetle sözle oturarak konuşarak, anlaşarak yapabilirsiniz. O sorunları çözebilirsiniz. Ama maalesef HDP’li yetkililer o sorumluluk altına girmediler.” Çözüm sürecinde HDP’nin hep kaçamak yaptığımı söyleyen Özdemir, kanın oluk oluk aktığı şu günlerde HDP’nin sessiz kalmayı yeğlediğini belirtti.
Özdemir, “Bugünde sesleri çıkıyor mu? Çünkü silahın sesi duyulduğunda siz demokrasiden bahsedemezsiniz. Siyaset bu kadar basiretsiz midir? Siyaset bu kadar güçsüz müdür? Hangi partiye bakarsanız, en küçük parti 6 milyon insanın desteğini almış. 6 milyon insan sokaklara dökülürse ve hangi güç olursa olsun bu terör örgütü de olsa bu herhangi bir siyasi partiyle bağı olan bir örgüt olsun bu insanlar sokağa çıktıklarında ve ‘Hayır ben istemiyorum’ dediğinde hiç kimse bu memlekete silah sıkamaz. Biz barış istiyoruz huzur istiyoruz. Bu memleketin Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak biz barış istiyoruz. Ama barışı savaş manasında kullanmamak üzere barış istiyoruz. Barış deyip insanları tehdit ederek, barış deyip insanları evlerinde, araçlarında zarar verdirerek, barış deyip insanları köylerinde esir erek değil hakikaten hepimizin bu işte biraz fedakârlık yapması gerekiyor” Dedi.