Lütfen bekleyin..
Adana’dan Batman’a uzanan müthiş başarı hikayesini içeren bu röportajı değerli okuyucularımızın keyifle okuyacağını umuyoruz.
- KISACA KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
1992 Yılında Adana’nın Seyhan ilçesinde doğdum. Aslen kökenimiz Batman’ın Hasankeyf ilçesine dayanır. İlköğretim ve Ortaokulu Seyhan Toros İlköğretim okulunda bitirdim. Lise öğrenim hayatımı Adana Fatih Terim Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Adana Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümünü dereceyle kazandım. Ekim 2016’da da Batman Gercüş Yemişli Ortaokuluna Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni olarak atandım.
- BATMAN’A GELİŞ HİKAYENİZİ KISACA ANLATIR MISINIZ?
Atanmak için Mayıs 2016’da girdiğim KPSS’de kendi branşımda Türkiye 78’incisi oldum. O dönemde yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminden sonra atama sistemi değişti. Girdiğimiz mülakat sınavında düşük puanlıların şişirilmesinden sonra sıralamam baya geriledi. Bende en mantıklı seçimin memleketimiz olan Batman’ı tercih ettim. Burada da Batman’ın en uzak köylerinden biri olan Gercüş Yemişli Ortaokuluna atandım. Buradaki asıl hikayem bu süreçten sonra tamamen başladı.
- ASIL DEDİĞİNİZ HİKAYENİZDEN BİRAZ BAHSEDERMİSİNİZ?
Öğretmen olmadan önceki kişisel ve öğrenim hayatımda bazı zorluklarla karşılaştım. Öğrenciliğimin yanında birçok farklı meslek gruplarında da çalışarak hayatımı sürdürdüm. Burada genellikle hep kendi hayatımda olan şeylerle ilgilendim, ama bundan sonraki süreçte daha çok kendimden ziyade o tertemiz kalpli minik çocuklarımızın hayatına biraz da olsa ufak bir dokunuş yapmamı sağladı. Asıl hikâye dediğimiz o minik çocukların hayatında güzel bir yer edinmek ve onlara güzel bir eğitim ortamı sunmaktı. Tabiki bu benim için kolay olmadı köyümüzün uzak olmasından ve birçok sorunu barındırmasından dolayı belli bir süre adaptasyon (uyum) sorunu yaşadım.
- BATMAN’IN EN UZAK KÖY OKULUNDA GÖREV YAPMANIN DEZ AVANTAJLARI NELERDİR?
Öncelikle köyümüzün merkezi olan yerlerle uzak olmasından dolayı birçok sorunu kendi içerisinde barındırıyor. Bu sorunlardan bazıları gelen öğretmenin köyün coğrafi ve sosyo-ekonomik durumundan dolayı oraya uyum sağlayamaması ve bir an önce oradan gitme çabalarına girmesi, yeterli fiziki imkanların olmaması, hizmetlerin aksaması orada verilen eğitimin birazda olsa aksamasına neden olmaktadır. Bizler de oradan bir an önce gitmek yerine orayı benimseyip orayı sevip daha iyi hale getirmek için çabalarsak bu dezavantajların ortadan kalkacağını düşündük. Ufak dokunuşlarımıza ve ilk değişimlerimize başladık.
- PEKİ ATANDIKTAN SONRA OKULDA YAPMIŞ OLDUĞUNUZ İLK DEĞİŞİMLER NELER OLDU?
İlk değişimlerimiz beden eğitimi ve spor dersine olan yanlış bakış açısını düzeltmekle oldu. Genelde öğrenciler beden eğitimi ve spor dersini futboldan ibaret olduğunu sanıyorlardı. Ben de ilk olarak beden eğitiminin futboldan ibaret olmadığını, insanların kendi vücutlarını en iyi şekilde kontrol edebilmesi, sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi, fiziksel ve ruhsal açıdan kendini birçok olumsuz durumlardan arındırabilmesini öğrettim. Daha sonra beden eğitiminin içerisine spor kavramını da ekleyerek ülkemizde popüler olan olimpik ve olimpik olmayan spor branşlarından bahsettim. Böylece oluşan o yanlış algıyı yavaş yavaş yıkmaya başladım. Bundan sonra sportif kazanımlar ve başarılar yavaş yavaş kendini göstermeye başladı.
- SPORTİF KAZANIMLAR VE BAŞARILARDAN KASTETTİĞİNİZ NELERDİR?
Öncelikle sportif kazanımlar derken onu biraz açmak istiyorum. Çocuklara olimpik ve olimpik olmayan spor branşlarından bahsederken bunun yeterli olmayacağını düşünerek değerler eğitimi başlığı altında yardımlaşma, iş birliği, yaptığımız etkinlikler içerisinde kendi takım arkadaşlarına ve rakip takım oyuncularına Fair Play başlığı altında saygılı olmanın önemini aşıladım. Başarılara gelecek olursak okulumuzda ilk defa spor odası kurduk. Gercüş İlçe Spor Müdürü sayın Serkan Soyvural’ın destekleriyle okulumuza ilk defa masa tenisini kazandırdık. Bende kendi imkanlarımla yaklaşık 60 ile 70 arası öğrencilerime bireysel raketler temin ettim. Her öğrenci yavaş yavaş masa tenisi öğrenmeye ve ilgi duymaya başladılar. Zamanla bunun meyvelerini almaya başladık. Bunun en önemli örnekleri imkansızlıklar olmasına rağmen öğrencilerimin evlerde yemek masalarına çiviler çakıp ipler bağlayarak masa tenisi ortamı oluşturup oynamaya başlamalarıdır. Bu da tabi ki beni çok mutlu etti, çünkü imkansızlıkların asla yaratıcılık ve üreticilik düşüncelerimize ket vurmayacağını anladım. İlklerimiz bunlarla sınırlı kalmayarak çok eski tarihe dayanan okulumuzu ilk defa İlçe de Sodes Projesi kapsamında düzenlenen müsabakalara götürdük. Katıldığımız dört branşın üçünde dereceler elde ederek köyümüze ilk başarıyı ve kupayı getirmiş olduk. Bunların yanında çoğu öğrencimiz ilçeyi ilk defa görme şansları oldu, yeni arkadaşlıklar edindiler, yıllardır eksik olan başarma ve özgüven duygusunu kazandılar. Biz de okul yönetimi olarak sporsal başarıların yanında akademik olarak başarı hedefleride koyduk ve bunu uzun bir zamana yaymaya karar verdik. Bu olumlu sonuçlardan sonra yıllardır üzerinde kara bulutlar olan okulumuzun çehresini tamamen değiştirmeye karar verdik.
-PEKİ BU KARA BULUTLARI NASIL FAALİYETLER YAPARAK DAĞITTINIZ?
Başta okul müdürümüz Zeki Aslan ve okul öğretmenlerimizin destekleriyle okulumuzu kendi imkanlarımızla boyadık. Boyadıktan sonra sınıflarımızın içerisine eğitici çizimler çizdik., her ay ilkokul ve ortaokul öğrencilerimize deneme sınavları yapmaya başladık, başarılı olan öğrencilerimizi çeşitli hediyelerle ödüllendirdik. Çalışmalarımız bunlarla sınırlı kalmayıp bilgi yarışmaları düzenledik. Akabinde ev ziyaretleri yaparak veliler ile okul arasında oluşan seti ortadan kaldırdık. Bu sayede velilerle daha çok bilgi alışverişinde bulunmaya başlayıp çocukların gelişimlerini yakından takip etmeye başladık. Bu zaman diliminde her şey yolunda giderken biraz spor malzemeleri sıkıntıları çektik. Kısa bir yardım kampanyası başlattık. Bu yardım kampanyasına doğup büyüdüğüm sporla iç içe olduğum Adana ilinden büyük bir destek geldi.
- ADANA’DAN GELEN BU DESTEKLER NELERDİ SİZDE NASIL BİR DUYGU UYANDIRDI?
Öncelikle böyle bir duygunun tarifi kesinlikle olamaz. Hayatım boyunca en mutlu olduğum anlardan biriydi. Çünkü 800 Km uzakta olup hiç görmedikleri, sesini duymadıkları bu küçük çocuklara Adana’da ki Amatör Spor Kulüpleri, iş adamları yardım elini uzattılar. Çok sayıda forma, eşofman, futbol, basketbol, voleybol topu gönderdiler. Onların her zaman benim yanımda değerleri farklı olacaktır. Bu yüzden başta Adana’da ki Genel Koordinatör Eyüp Löw hocama, Adana Yüksel Gençlikspor Başkanı Kemal Yüksel, hocaları Fikret Akbaş ve Alaz Göktürk hocama , Kozan Belediyespor Yardımcı Teknik Direktörü Ali Gürsoy hocama, Okçular Spor Kulübü Başkanı Cemal Sincar ve Müslüm Ulaş başkanıma, Aladağ Gençlikspor Teknik Direktörü Erkan Solmaz hocama ve iş adamı Mesut Alp, Bedrettin Alp, Arif Tunç, Mustafa Singil abilerime, eski okul müdürümüz Mesut Şen hocama çok çok teşekkür ederim. Ayrıca; Gençlik Hizmetleri ve Spor il Müdürlüğü, Batman Amatör Spor Kulüpleri ve iş adamlarından da okul yönetimi olarak böyle büyük destekler bekliyor olacağız.
- GENEL OLARAK DÜŞÜNMÜŞ OLDUĞUNUZ BİR PROJENİZ VAR MIDIR?
Genel olarak düşünmüş olduğum 3 tane mevcut projelerim var. Bunlardan biri okulumuza ilk kez açtığımız spor odasını genişleterek çok amaçlı spor salonu yapmayı düşünüyorum. Bu spor salonunu küçük yaşlardaki çocuklarda kas gelişimi, beden eğitimi ve spor derslerinde teorik ve uygulama merkezi olarak kullanabileceğiz. Aynı zamanda burayı kitap okuma ve sinema salonu olarak kullanabileceğiz. Bunun için birçok malzemeye ihtiyacımız var. İnşallah desteklerin geleceğini umut ediyorum. İkinci projemde, “Haydi Çocuklar Stada” projesiyle farklı farklı köy okullarından seçtiğimiz çocukları statlara maç izlemeye getirme projesidir. Bu sayede çocukların sportif gelişimlerine katkı sağlayacağımıza inanıyorum. Bu projeyi yakında Batman Valimiz sayın Ahmet Deniz’e sunmayı düşünüyorum. İnşallah sayın valimizin bu projeye destek vereceğini umuyorum. Son olarak üçüncü projem de Gercüş ilçesine Kort Tenisi branşını yaymak, tanıtmak ve aktif olarak oynayan sayısını arttırma projemdir.
- SON OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Son olarak öncelikle velilerimizin, meslektaşlarımızın her zaman çocuklarımızın arkasında durmalarını onlar için her türlü fedakarlıkları yapmalarını; kişisel, fiziksel gelişimlerini, okul içi ve okul dışındaki her türlü faaliyetlerini takip etmelerini öneriyorum. Sonuçta çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Bir gün ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkaracak, milli bütünlüğümüze sahip çıkacak, topluma yararlı olacak bireyler yine o çocuklar olacaktır. Onların yaratıcılığına, üretkenliğine girişimciliğine asla ama asla engel olmayalım. Yetenekleri doğrultusunda tercihlerinde özgür bırakalım. Bu arada sürekli bize destek olan eğitim için her türlü fedakarlıkları yapan Gercüş İlçe Kaymakamı sayın Ünal Koç’a, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Siraç Badur’a, Şube Müdürümüz Süleyman Avcı’ya, Okul Müdürümüz Zeki Aslan’a ayrıca ;Batman’a geldiğim günden beri desteklerini esirgemeyen Batman Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) Başkanı sayın Mahmut Akyol’a, bu röportaja vesile olan spor sevdalısı ;ortak noktamız çocuklar ve gençler olan gazeteci sayın Abdurrahman Avşar abime çok çok teşekkür ederim. İnşallah güzel günlerin temelini birlikte kuracağız.
