Platformdan yapılan açıklamada, şöyle denildi; “Bilindiği üzere her 21 Şubat’ta dünyada bütün dilleri koruma altına almak için dünya anadil günü kutlanmaktadır. Dünyada konuşulan dillerin yarısı yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dillerin yok olması sebebi doğal süreçlerin yanı sıra egemen devletlerin dillere yönelik baskıcı politikalarıdır. Ülkemizde de Türkçenin dışındaki bütün diller, özellikle de Kürtçe dili üzerinde muazzam bir baskı uygulanmaktadır. Bu durum insanları doğal bir hak olan anadilinde eğitim görme, yaşama ortak olma gibi toplumsal siyasal haklardan mahrum bırakmaktadır. Dillerin önüne koyulan engeller toplumların doğal gelişim süreçlerini olumsuz etkilediği gibi insan hakları ihlallerine de yol açmaktadır. Dil, sadece bir iletişim aracı değildir. Her dil, o dili konuşan toplumun tarihinin ve kültürünün taşıyıcısıdır da. Dahası o toplumun kendine has olan anlam evreninin içinde yaşadığı, yeniden üretildiği ve gelecek kuşaklara taşındığı canlı bir yapı olma özelliğine de sahiptir. Bu nedenle bir dilin korunmaması, yok olması aynı zamanda insanlığın ortak geçmişinin ve kültürel mirasının bir halkasının kaybolması; bir evrenin yok olması anlamına da gelmektedir. Anadili ile ilgili yasakların, birey ve toplum açısından en acı olanı ise anadilinde eğitimin yasaklanmasıdır. Bilindiği gibi anadil, insanın dış dünya ile ilk iletişim kurduğu, dünyayı tanımaya ve algılamaya başladığı kimlik gelişiminin ilk adımlarını içinde yaşadığı dildir. Çeşitlilik içinde birliğin ve uyumun sağlanacağı, dillerden korkulmayacağı, herkesin özgürce kendi anadilinde serbestçe yaşayabileceği bir dünya dileğiyle.”