‘CEZAEVİ İDARESİNİN GÖRMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
Kepsut Cezaevi'nde 8 tutuklu tarafından altını ıslattığı iddiasıyla işkence edilerek öldürülen Ulaş Yurdakul'un avukatı Hakan Günaslan, cinayetin bilinçli, planlı ve yönetim destekli olduğuna dikkat çekerek, “C3 koğuşu özellikle oluşturulmuş” dedi. Cinayetin aydınlatmasına yönelik ipuçlarını biraraya getiren Avukat Günaslan, soruşturma sırasında hükümlülerden alınan ifadelere dikkat çekerek, Yurdakul’un öldürüldüğü C3 koğuşuna getirilmesinin tesadüf olmadığını söyledi. Yurdakul’un sürekli darp edilmesi cezaevi idaresi tarafından da bilindiğini ve önlem alınmadığını ortaya çıkan fotoğraflarda da görüldüğünü vurgulayan Günaslan, “24 saat kamera ile izlenen, günde iki defa sayım yapılan bir koğuşta sürekli olarak darp edilen; yüzünde morluk, yara olan birinin darp edildiğinin anlaşılmaması mümkün değildir. Ayrıca belli periyodlarla bu hükümlüler muayeneden geçirilmektedir. Ancak söz konusu Ulaş olduğunda gözlerin kör, kulakların sağır, dilin lal olduğunu dosyadaki bilgiler gözümüze sokuyor” dedi. Öldürmenin “tasarlanarak ve canavarca hislerle yapıldığı” çok açık olduğunu, telefon konuşması ile de itiraf edildiğini sözlerine ekleyen Günaslan, 1 yıldır süren soruşturmada dava açılmış kimsenin olmamasının düşündürücü olduğunu söyledi. ‘Altını ıslatıyor’ şeklinde çıkan haberlere tepki gösteren ağabey Deniz Yurdakul da, “Oradaki hükümlü ve tutuklular, Ulaş'a uyku hapı verip uzun süre uyutarak altına su döküyorlardı. ‘Altına yaptı’ denilerek bu şekilde cezaevinde Ulaş'ı dışlıyorlardı ve idareye bildiriyorlardı. Samsun Cezaevi'ndeyken her hafta annemi arar durumunun iyi olduğunu söylerdi. Fakat Balıkesir'e gittikten sonra telefon açmamaya başladı. Biz aradığımızda da bizimle görüşmek istemediği söyleniyordu” diye konuştu.