Aslan soru önergesinde şunları belirtti; “Zeynep Topçu 2016 Haziran ayında henüz 6 yaşındayken lösemi hastalığına yakalandı ve tedaviye başladı. Tedavisi ilk zamanlar evde oluyordu. O zamanlar baba ve anne beraber ilgilenebiliyorlardı. Tedavisi başlayalı 1 ay olmuşken 15 Temmuz’dan sonra anne Güler Topçu KHK ile ihraç edildi. Baba Kadir Topçu ise tutuklandı. Babanın gözaltına alındığı gece Zeynep’te babasıyla birlikte karakola gidip orada saatlerce ağladı. Bütün ruhsal ve bedensel yorgunluktan sonra tedavi yetersiz kaldı ve Zeynep'in hastalığı nüksetti. Aylardır Ege üniversitesinde çocuk onkoloji bölümünde yatıyor. Ailenin Zeynep dışında 2 çocuğu daha bulunmaktadır. Onlara ise yakın akrabaları bakıyor. Anne Güler Topçu ise aylardır Zeynep ile beraber hastanede kalıyor. Hem annelik hem babalık yapıyor. Zeynep sürekli babasını soruyor.” Aslan, Bakan Gül’e şu soruları yöneltti; “Ebeveynleri tutuklu yargılanan ya da ebeveynleri tutuklu olan çocuklara devlet psikolojik destek sunmakta mıdır? Babası ya da annesi tutuklu olan ve bundan dolayı psikolojisi ve sağlığı bozulmuş çocukların hayatını kurtarmak için, daha adil, daha insani, daha vicdani olan tutuksuz yargılama neden yapılmamaktadır? Tutuksuz yargılama bütün dünya hukukunda bir esas iken, ülkemizde “tutuklu yargılamayı” esas almak hangi vicdanın, hangi adaletin, hangi inanç referansının gereğidir? Çocuklar düzenli olarak tutuklu evebeynleri ile cezaevi görüşü gerçekleştirebiliyor mu? 6 yaşındaki Zeynep’in kök hücre nakli için babasının hastanede gerekli tetkikleri yapılmasına izin verilecek mi?”