Öğretmenlerin mesleklerini icra ederken birçok zorlukla karşılaştıklarını söyleyen Çaplık, bütün bunlara rağmen öğretmenlere gereken değerin verilmediği kanaatinde olduklarını anlattı. Çaplık, “Toplumun şekillenmesinde ana unsur olan ve gelişimi üzerinde en önemli etken olan öğretmenlerin toplum düzeyinde yeteri kadar değer bulmadığını üzülerek görmekteyiz. Hatta bu, çoğu zaman şiddete bile dönüşebilmektedir. Toplumu şekillendiren insanların, toplumun en gözde insanları olması, en değerlileri olarak itibar görmeleri gerekir. Tabi, bu noktada sadece toplum değil, aynı zamanda milli eğitim camiası, bakanlık olarak da öğretmene gereken değerin verilmediğini düşünüyoruz. Bu noktada öğretmenlerin gerek özlük ve gerekse mali haklarının düzeltilmesi noktasında ciddi adımların atılması gerekir” dedi. Öğretmenlerin, öğrencilerin manevi değerlerine uygun yetişmelerini sağlamaları gerektiğine vurgu yapan Çaplık, "Hz. Ali'nin, 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.' şeklinde bir sözü var. Bu söze bile baktığımızda, toplumu eğiten öğretmenlere tam olarak değerin verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Öğretmenlerin de toplum içerisinde gerçekten öğretmenliklerini yapması gerektiğini düşünüyoruz. Öğretmenlerin gerek kendilerini yetiştirmeleri ve gerekse toplumun hassasiyetlerini, örf, adet ve inancını göz önünde bulundurarak, toplumun hassasiyetleri doğrultusunda bir eğitim sürecini öğrencilere yaşatmaları, öğrencileri bu süreçten geçirmeleri ve onları kendi manevi değerlerine uygun bir tarzda yetişmelerini sağlamaları da öğretmenin belki en başta gelen görevidir” ifadelerini kullandı.